Kanada'da İslamofobi Yükselmeye Devam Ediyor

Kanada merkezli insan hakları grubu "Herkes için Adalet" (Justice for All), alınan önlemlere rağmen Müslüman karşıtlığının (İslamofobi) Kanada'da yükselişte olduğuna dikkat çekti.

Merkezi Kanada'nın Toronto kentinde bulunan insan hakları grubu Justice for All Direktörü Taha Ghayyur, ülkede Pakistanlı Müslüman bir ailenin 4 üyesinin hayatını kaybetmesine neden olan terör saldırısının ikinci yıl dönümünde konuştu.

Ghayyur, saldırıdan sonra ​​"Federal hükümet, eyalet hükümetleri ve belediyeler, Kanadalı söylemini geliştirmek ve İslamofobiye karşı farkındalık oluşturmak için somut adımlar attı." dedi.

Bunlar arasında ibadethanelere yönelik nefret suçlarını soruşturmak için gerekli altyapının sağlanması amacıyla finansman oluşturulması ve İslamofobiyle mücadele konusuyla ilgilenen özel bir temsilci atanması gibi adımlar olduğunu kaydeden Ghayyur, "Bazı belediyelerin İslamofobiyle mücadeleyi stratejik bir öncelik olarak benimsemesi, hatta sokaklarda İslamofobik tacize karşı yasalar geçirmesi övgüye değer." diye konuştu.

Ghayyur, ancak tüm bu çabalara rağmen İslamofobinin halen Kanada'da yükselişte olduğunu belirterek, liderlerden İslamofobi sorununu ciddiye aldıklarını göstermelerini beklediklerini dile getirdi.

"Bu yıl ramazanda Montreal kentindekiler başta olmak üzere camilere yönelik saldırılarda önemli bir artış oldu." diyen Ghayyur, bu olayların da Kanada'da İslamofobinin arttığını ve durumun giderek kötüleştiğini gösterdiğini vurguladı.

Ghayyur, Müslümanlar için daha güvenli bir ortam yaratmanın ancak Müslümanların daha iyi bir şekilde temsil edilmesini sağlamakla olacağına işaret ederek, "Kanada'da yerel yönetimlerde Müslümanların daha iyi temsil edildiğini görmek istiyoruz." dedi.

"Müslüman nüfusun yoğun olduğu şehirler de dahil olmak üzere yerel yönetimlerde Müslümanlar yeterince temsil edilmiyor." ifadelerini kullanan Ghayyur, tüm yerel yönetimlerin İslamofobiyle mücadeleyi öncelik haline getirmelerini sağlayan bir yasanın olması gerektiğini savundu.

Pakistanlı Afzaal ailesi, iki yıl önce katledildikleri Ontario eyaletinin London şehrinde, terör saldırısının gerçekleştiği alanda düzenlenen törenle anıldı. Aileyi anmak için haziran ayı boyunca pek çok etkinlik düzenleneceği bildirildi.

London Belediye Başkanı Josh Morgan, törende yaptığı açıklamada, şehirdeki Müslüman topluluğun dirayetini överek "olağanüstü" şeklinde tanımladı.

Morgan, "Her türlü nefretle mücadele cesaret, liderlik ve ayağa kalkıp her gün devam etme becerisi gerektirir. Londra'daki Müslüman cemaatinin üyelerinin gösterdiği direnç, kısa süreli dikkat çeken bir şey değil." ifadesini kullandı.

Saldırıyı "terör eylemi" olarak nitelendiren savcılık, saldırgan Nathaniel Veltman'ı, 4 kez birinci dereceden cinayet ve bir de cinayete teşebbüsle suçladı.

Saldırgan Veltman, eylül ayında hakim karşısına çıkacak.

- Kanada'daki Müslüman karşıtı saldırı

Kanada'nın Ontario eyaletine bağlı London kentinde 6 Haziran 2021'de kamyonetini kaldırımda yürüyen beş kişilik Müslüman ailenin üzerine süren saldırgan, 74 yaşındaki büyükanne Talat Afzaal, 46 yaşındaki oğlu Salman Afzaal, 44 yaşındaki eşi Madiha Salman ile 15 yaşındaki kızları Yumna Salman'ın ölümüne neden olmuştu.

Ailenin 9 yaşındaki oğulları Fayez Salman, saldırıda ağır yaralanmıştı.

20 yaşındaki saldırgan Nathanial Veltman, olay yerine 6 kilometre mesafedeki Cherryhill Bulvarı'nda gözaltına alınmıştı.

London Polisi, saldırının ailenin Müslüman olmasından dolayı yapıldığına inandıklarını açıklarken, Kanada Başbakanı Justin Trudeau da olayla ilgili, "Bu öldürme tesadüf değildi. Bu, topluluklarımızdan birinin kalbinde nefretle motive edilen bir terörist saldırıydı." ifadelerini kullanmıştı.

- "Kanada'nın Müslüman karşıtlığıyla mücadeledeki ilk özel temsilcisi"

Kanada hükümeti, ülkede Müslüman toplumunun karşı karşıya kaldığı saldırı, ırkçılık, ayrımcılık ve dini hoşgörüsüzlüklerle mücadele için 27 Ocak'ta özel temsilci atamıştı.

Trudeau, insan hakları savunucusu, gazeteci Amira Elghawaby'yi "Kanada'nın Müslüman karşıtlığı ile mücadeledeki ilk özel temsilcisi" olarak atadığını duyurmuştu.

Elghawaby'nin, Müslüman karşıtlığı ile mücadelede Kanada hükümetine, ülkedeki Müslüman toplumunun farkındalığını artırmak için kapsayıcı politikalar, yasa teklifleri ve düzenlemeler konusunda uzman danışman olarak tavsiyelerde bulunacağı belirtilmişti.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.