Kara Hayvanlarından Eti Yenilip Yenilmeyenler

Çekirge, yılan, kirpi, manda, güvercin, köpek, at, eşek, geyik vs. yenir mi? Kara hayvanlarından eti yenilip yenilmeyenler şunlardır...

Yalnız karada yaşayan hayvanlar üç kısımdır:

KARA HAYVANLARINDAN ETİ YENİLİP YENİLMEYENLER

Birincisi: Çekirge, sinek, karınca, örümcek, arı, akrep ve zehirli diğer haşereler gibi, hiç kanı olmayan hayvanlar.

Bunlardan çekirge hariç, diğerleri helal değildir. Çünkü bunlar insan tabiatının tiksindiği yaratıklardır.

İkincisi: Yılan, keler, kene, bit ve fare gibi yer haşereleri, kirpi, yabani fare ve benzeri akıcı kanı olmayan hayvanlar.

Bunlar, zehirli oldukları, insan tabiatının kendilerinden tiksinmesi ve Peygamberimiz (s.a.v.) tarafından öldürülmeleri emredildiği için yenmeleri haramdır. Nitekim Peygamberimiz (s.a.v.),

“Fasık olan beş şey vardır ki bunlar mikat dışında da Harem’de de öldürülürler: Yılan, alaca karga, fare, kuduz köpek ve çaylak.” buyurmuştur. (Müslim, “Hacc”, 9.)

Üçüncüsü: Akıcı kanı olan hayvanlardır. Bunlar da evcil ve yabani olmak üzere iki kısımdır.

Evcil olanlardan, deve, sığır, manda, koyun, keçi, tavuk, kaz, ördek, güvercin helaldir.

Katır ile eşeğin eti haramdır. Atın eti ise helal olmakla birlikte mekruhtur. Sebebi, bu hayvan binek vasıtası olduğu ve savaşta kullanıldığı içindir. (Şafiilere göre, katır eti haramdır. Malikilerde de meşhur olan görüş budur.)

Köpek ve samurun eti haramdır.

Yabani olanlara gelince, bunlardan,

Kesici dişleri olan ve başkalarına saldıran yırtıcı hayvanlar, (aslan, kaplan, kurt, ayı, fil, maymun, pars ve çakal gibi.) Avlanmak için pençelerini kullanan kuşlar, (şahin, doğan, kartal, akbaba vb.) gibi hayvanların etleri haramdır.

Kesici dişleri ve yırtıcı pençeleri olan bu hayvanların dışında kalan yabani hayvanlardan geyik, yabani sığır, yabani eşek gibi, bunların eti helaldir.

Tavşanın eti helaldir. Bunun gibi, yabani kuşlardan yırtıcı pençeleri olmayan güvercin, bütün türleri ile serçeler, turna ve benzerleri de helaldir.

Kaynak: İslam İlmihali, Diyanet

İslam ve İhsan

HANGİ HAYVANLARIN ETİ YENİR, HANGİ HAYVANLARIN ETİ YENMEZ?

Hangi Hayvanların Eti Yenir, Hangi Hayvanların Eti Yenmez?

KARADA YAŞAYIP ETİ YENEN VE YENMEYEN HAYVANLAR

Karada Yaşayıp Eti Yenen ve Yenmeyen Hayvanlar

ETİ YENİLMESİ CAİZ OLAN VE OLMAYAN KARA HAYVANLARI

Eti Yenilmesi Caiz Olan ve Olmayan Kara Hayvanları

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.