Karnenin Yanında 'sosyal Etkinlik Belgesi' Verilecek

Milli Eğitim Bakanlığı, öğrencilerin okul ve okul dışında yaptığı her türlü sosyal etkinliği, e-okul sisteminde kayıt altına almaya başladı.

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), uzun süredir hazırlıklarını sürdürdüğü sosyal etkinliklerin e-okul sistemine kayıt altına alınması uygulamasını hayata geçiriyor.

"Sosyal Etkinlik Modülü Pilot Uygulama Kılavuzu" hazırlayan Bakanlık, uygulamayı 81 ildeki 162 ortaokulda başlattı. Öğretmenler, kılavuzda belirtilen usul ve esaslar doğrultusunda e-okul yönetim bilgi sistemindeki "Sosyal Etkinlik Modülü"ne veri girişlerini bugünden itibaren yapacak.

Uygulamanın, pilot çalışmasının ardından Türkiye genelindeki tüm okullara yaygınlaştırılması planlanıyor.

Öğrencilere karneleri ile birlikte dönem sonlarında "sosyal etkinlik belgesi" verilecek. Bu, öğrencilerin gerçekleştirdiği sosyal etkinlikleri içeren bir belge olacak. e-okulda tutulan kayıtlar ve sosyal etkinlik belgelerinin, öğrencinin bir üst eğitim kurumlarına yerleşmesi sırasında rehberlik hizmetlerine kaynaklık etmesi öngörülüyor.

Öğrencilerin gerçekleştirdiği sosyal etkinliklerin e-okul sistemine işlenmesi için 3 ayrı kategori belirlendi. Buna göre, öğrencilerin sosyal etkinlik belgesi alabilmesi için okul etkinlikleri, merkezi etkinlikler ve okul dışı bireysel etkinliklere katılması ve modülde kaydının tutulması gerekiyor.

Okul etkinlikleri, en az bir danışman öğretmen rehberliğinde oluşturulan öğrenci kulüplerindeki faaliyetlerden oluşacak. Bu etkinlikler, öğrenci kulüpleri tarafından önceden planlanmış sosyal etkinlikler ve toplum hizmeti çalışmalarını kapsayacak.

ETKİNLİK DERECELERİ

Sosyal etkinlik yapan öğrenciler modüle, "sosyal etkinliğe katılanlar", "ürün ortaya koyanlar", "performans gösterenler" ve "derece alanlar" şeklinde 4 ana kategoride işlenecek.

Öğrencilerin sosyal etkinlikleri, bilimsel, kültürel, sanatsal, sportif etkinlikler ve toplum hizmeti olmak üzere beş ana başlıkta değerlendirilecek. Kayıtlar, e-okul sisteminin dışında karne ile birlikte "sosyal etkinlik belgesi" olarak da öğrenciye verilecek.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.