Kasas Suresi 28. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Kasas Suresi 28. ayeti ne anlatıyor? Kasas Suresi 28. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Kasas Suresi 28. Ayetinin Arapçası:
قَالَ ذٰلِكَ بَيْن۪ي وَبَيْنَكَۜ اَيَّمَا الْاَجَلَيْنِ قَضَيْتُ فَلَا عُدْوَانَ عَلَيَّۜ وَاللّٰهُ عَلٰى مَا نَقُولُ وَك۪يلٌ۟
Kasas Suresi 28. Ayetinin Meali (Anlamı):
Mûsâ şöyle karşılık verdi: “Bu, benimle senin arandaki bir sözleşmedir. Demek, bu iki süreden hangisini yerine getirirsem bana bir düşmanlık söz konusu değil. O halde söylediklerimize Allah şâhittir.”
Kasas Suresi 28. Ayetinin Tefsiri:
Hz.
Şuayb, kızının bu teklifini dikkate alıp, onunla Mûsâ arasında oluşan ruhi
kaynaşma ve kalbî irtibatı da göz ardı etmeden Mûsâ’ya kızlarından biriyle
evlenmesi teklifinde bulundu. Yanında kalıp hizmet edebilmesinin en uygun yolu
buydu. Hz. Şuayb hizmete, Mûsâ da himâyeye muhtaçtı. Kızların evlilik yaşı
gelmişti. Mûsâ da genç, iffetli, kuvvetli ve güvenilir bir yiğitti. Mûsâ,
evlenme karşılığında sekiz sene Hz. Şuayb’ın koyunlarına bakacaktı. Eğer on
sene bakarsa bu da ondan Şuayb (a.s.)’a ziyade bir ikram olacaktı. Biri
peygamber, diğeri peygamber namzedi iki mübârek kişi bu şekilde anlaştılar.
Allah’ı da anlaşmalarına şâhit tuttular. Görüldüğü üzere, bu âyet-i kerîmede
ictimâî hayatta sıkça karşılaşılan bir husûsa dikkat çekilmiştir. İnsanların en
güveniliri olan iki peygamber bile, bir iş mevzuunda anlaşırken, ileride
karşılaşabilecekleri muhtemel durumları da ortaya koyarak baştan her şeyi açık
açık konuşup karara bağlamışlardır. En sonunda da Allah’a tevekkül etmişler ve
O’nu bu anlaşmalarına şâhit tutmuşlardır.
Böylece
Mûsâ, Hz. Şuayb’ın yanındaki hizmetine başladı. Koyunlarına çobanlık yapıyor ve
diğer hizmetleri görüyordu. Zaten çobanlık, hemen hemen bütün peygamberlerin
mesleği olmuştur. Böylece, Allah onlara tebliğ vazîfesini vermeden önce,
idârecilikte lâzım olan mes’ûliyet hissi, vazîfeyi hakkıyla îfâ etme şuuru,
şefkat ve merhamet gibi birtakım husûsiyetleri kazandırmıştır.
Rivayete
göre Mûsâ, koyunlarını güderken hiçbirine bir değnek bile vurmaz, eziyet etmez
ve onları aç bırakmazdı. Allah Teâlâ da O’nu İsrâiloğullarına peygamber olarak
gönderdi, onunla konuştu. Mûsâ (a.s.), peygamberliğinden sonra da çobanlığa
devam etti ve milletini birçok kötülüklerden korudu. Allah’ın yarattıklarına
şefkatli davrandığı için, Allah’ın dostu oldu. O’nun yaratıklarını aziz tutup,
onlara şefkatle muamele ettiği için peygamberlikle şereflendirildi, yüksek
mertebelere nâil oldu. Çünkü Allah Teâlâ’ya yaklaşmanın ve makbul bir kul
olmanın şartı, Allah’ın emrine yüksek bir tâzimle beraber, O’nun yaratıklarını
şefkat ve merhametle muameledir. Buna dikkat edenler, mânevî terakki ve kemâlin
yolunu tutmuş olurlar.
Mûsâ,
Hz. Şuayb’ın kızıyla evlenip yıllarca orada kaldı. Nihâyet anlaşma yaptıkları
süre doldu. Tekrar Mısır’ın yolu göründü:
Kasas Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Kasas Suresi 28. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...