Kasas Suresi 43. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Kuran Meali ve Tefsiri

Kasas Suresi 43. ayeti ne anlatıyor? Kasas Suresi 43. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Kasas Suresi 43. Ayetinin Arapçası:

وَلَقَدْ اٰتَيْنَا مُوسَى الْكِتَابَ مِنْ بَعْدِ مَٓا اَهْلَكْنَا الْقُرُونَ الْاُو۫لٰى بَصَٓائِرَ لِلنَّاسِ وَهُدًى وَرَحْمَةً لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ

Kasas Suresi 43. Ayetinin Meali (Anlamı):

İşte biz, önceki çağlarda yaşayan isyânkâr nesilleri böylece helâk ettikten sonra Mûsâ’ya, insanların gözlerini açıp kalplerine gerçekleri gösterecek apaçık deliller, doğru yolu gösteren bir rehber ve büyük bir rahmet olmak üzere o kitabı verdik. Umulur ki, üzerinde etraflıca düşünüp, gerekli dersleri alırlar.

Kasas Suresi 43. Ayetinin Tefsiri:

Allah Teâlâ, “kurûn-i ûlâ” sayılan Firavun ve ordusunu denizde boğup helak ettikten sonra Hz. Mûsâ’ya Tevrat’ı vermiştir. Demek ki, Kur’an lisanında “kurûn-i ûlâ: ilk nesiller” Firavun’un helakiyle sona ermektedir. Böylece Tâhâ sûresinde Firavun’un “Öyle ise geçmiş nesillerin hali ne olacak?” (Tâhâ 20/51) sualine Mûsâ: “Onlara dair bilgi Rabbimin katında bir kitaptadır. Rabbim asla şaşırmaz, yanlış yapmaz ve unutmaz” (Tâhâ 20/52) cevabının mânasının işte bu olduğu, buradan anlaşılmaktadır. Firavun’un yok olmasından veya Tevrat’ın indirilmesinden İslâm’ın doğuşuna kadar “kurûn-ı vustâ: orta nesiller” olmaktadır. İslâm’ın doğuşu ile de ahir zaman, yani “kurûn-ı uhrâ: son nesiller” başlamaktadır.

Burada Tevrat’ın üç hususiyetine dikkat çekilir:

    Besâir: Gözün insana yürüyeceği yolu gösterdiği gibi, kalplerin ilâhî gerçekleri görmesini sağlayan nurlu deliller.

    Bir hidâyet: Doğru yolu gösteren bir rehber, kılavuz.

    Bir rahmet: Kendine uyanları Allah’ın rahmetine ve cennetine eriştiren bir kitap.

Bu ilâhî kitabın indirilişinden maksat, insanların etraflıca düşünüp ders ve öğüt almalarını sağlamaktır. Önceki nesillerin halini düşündürmek, ibret almalarını sağlamak, böylece Firavun ve askerleri gibi zulüm ve haksızlık yapmayarak cehennem azabından kurtulmalarına vesile olmaktır. İlâhî kudret elinin din düşmanı müstekbirler ile ezilenler arasındaki mücadeleye nasıl müdahale ettiğini, en sonunda nasıl müstekbirleri yerle bir ediverdiğini ve nasıl zulme uğrayanlara iyilikte bulunup onları yeryüzüne hâkim kıldığını düşündürmektir. Bu telkinler, Mekke’de ezilen ve zulme uğrayan küçük bir müslüman topluluğun son derece ihtiyaç duyduğu telkinlerdir. Onlara karşı büyüklük taslayan müşriklerin de bunları iyi düşünmeleri gerekiyordu. Hâsılı bu âyetlerin ifade ettiği mânalar, hak yoluna davetin söz konusu olduğu ve düşmanlarının bu davetin karşısına dikildiği her yerde tekrar tekrar yenilenip durmaktadır.

Bu şekilde Tevrat’ın indiriliş hikmeti açıklandıktan sonra söz Kur’an’ın indiği zamana getirilmekte ve aynı husûsiyetleri fazlasıyla taşıyan Kur’ân-ı Kerîm’in indiriliş hikmeti ile Hz. Muhammed (s.a.s.)in peygamberliği şöyle beyân buyrulmaktadır:

Kasas Suresi tefsiri için tıklayınız...

Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri

Kasas Suresi 43. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...