Kasr-ı Salât Ne Demektir?
Kasr-ı Salât ne demektir? Kısaca anlamı nedir? Kur'ân'da nerede ve nasıl geçmektedir?
"Namazların kısaltılması" anlamına gelen "kasr-ı salât"; fıkıh ıstılahı olarak, seferde öğle, ikindi ve yatsı namazlarının farzlarını iki rekat olarak kılmak demektir.
Bu konuda Kur'ân'da "Yer yüzünde sefere çıktığınız zaman kâfirlerin size eziyet ve kötülük etmesinden (fitne) korkarsanız, namazı kısaltmanızda size günah yoktur..." denilmiştir (Nisâ, 4/101).
Kısaltmanın nasıl olacağı âyette açık değildir. Namazı kısaltmak iki şekilde olabilir; a) Sayısından kısaltmak. Bu, dört rekat yerine iki rekat kılmaktır. Ancak bu, sefer halinde üç rekatlı olan akşam namazında cereyan etmez. b) Vasfından/keyfiyetinden kısaltmak. Bu, namazı ayakta kılmak yerine oturarak veya rüku ve secde yerine îmâ ile kılmaktır.
Seferle ilgili âyet; kasr-ı salât'ın "kemiyet" itibariyle mi "keyfiyet" itibariyle mi olacağını, güven halinde caiz olup olmadığını, ne kadar uzaklıktaki mesafeye gidilince ve orada ne kadar kalınınca "kasr" yapılabileceğini, "kasr"ın zorunlu veya ihtiyârî mi olduğunu açıkça beyan etmemektedir. Bu hususlar, hadislerle belirlenmiştir.
Hanefî ve Ca'ferîlere göre seferde dört rekatlı namazları iki rekat olarak kılmak azimettir, yani dört rekatlı namazlar seferilikte iki rekat olarak farz kılınmıştır, dolayısıyla iki rekat olarak kılınması zorunludur, dört rekat kılınamaz. Hanbelî ve Şafiîlere göre ruhsattır, yani ihtiyâridir, iki de dört de kılınabilir. Malikîlere göre seferde dört rekatlı namazları iki rekat olarak kılmak sünnet-i müekkededir.
Hadis kaynaklarında zikredilen rivâyetlerin çoğu, Hz. Peygamber (a.s.)'in, sahabe ve tabiîlerin dört rekatlı farz namazları iki rekat olarak kıldıkları şeklindedir.
Seferde dört rekatlı farz namazları iki rekat olarak kılmanın illeti, dinen misafir sayılacak bir yolculuğa çıkılması; hikmeti ise, çoğu kez yolcuya ârız olan zorluğun giderilmesi ve dinî görevlerin yerine getirilmesinde kolaylık sağlanmasıdır.
Misafir, mukim olan imama uyarsa namazını tam kılar. Mukim, iki rekat kılan misafir imama uyarsa namazını dört rek'ate tamamlar.
Misafir, mukim kimselere imam olduğu zaman namazı tam kılarsa İmam Şafiî'ye göre hepsinin namazı tamam olur. Ebû Hanîfe'ye göre mukim olanların namazı fasit, imam ve misafirlerin namazı ise sahih olur.
Bir kimse mukim iken bir namazını kılmasa, seferde ittifakla dört rekat olarak kaza eder. Yolcu iken bir namazı kılmasa hazarda İmam Malik ve Hanefîlere göre iki rekat olarak kaza eder. İmam Ahmed ve bir görüşünde İmam Şâfiî'ye göre ihtiyaten tam olarak kaza eder.
Sonuç olarak yolculukta dört rekatlı farz namazların iki rekat olarak kılınmasında bütün müçtehitler ittifak etmişlerdir. Tam kılınmasında ise ittifak yoktur. Hanefîler, iki rekat olarak kılınmasının vacip, Malikîler sünnet, Şafiî ve Hanbelîler ise efdal olduğu görüşündedir. Hükmü ister sünnet ister vacip veya efdal olsun, yolculukta dört rekatlı farz namazlar iki rekat olarak kılınır. Peygamberimiz (a.s.), sahabe ve tabiîlerin büyük çoğunluğu seferde öğle, ikindi ve yatsı namazının farzlarını iki rekat olarak kılmışlardır.
Kaynak: Diyanet
YORUMLAR