Abidevi Şahsiyetler

İskilipli Âtıf Hoca Kimdir?

İskilipli Atıf Hoca, son Osmanlı alimleri içerisinde önemli bir yere sahipti. Kurtuluş Savaşı yıllarında Kuva-yi Milliye'nin yanında yer almış ve o örgütlenmele

Manevi Yükselişin Sırrı

Cenâb-ı Hakk’ın îman, akıl, irfan, maddî beden ve mânevî kuvvetler gibi kıymetini takdir edemeyeceğimiz pek büyük ilâhî nîmetlerine mukâbil, şükür borcunu edâda

Tasavvufi Terbiyede İlk Kural

Allah dostları, tasavvufî terbiyeye girmek isteyenlere, evvelâ Cenâb-ı Hakk’ın emir ve neyihlerine riâyet etmelerini, Kur’ân ve Sünnet’in muhtevâsı dâhilinde ya

Hangi İnsan Hürmete Layıktır?

“Cenâb-ı Hak; «Biz insanı mükerrem kıldık...» (el-İsrâ, 70) buyuruyor. Acaba bu mükerrem* Âdemoğlu kimdir? Toprak ve sudan yaratılmış bulunan maddî varlık, yani

Fatih Sultan Mehmet'in Babasına Müthiş Cevabı

II. Murad’ın, tahtı on iki yaşındaki oğlu Fatih Sultan Mehmet’e bırakması, bütün Osmanlı düşmanlarını harekete geçirdi. Tahtta olan Fatih Osmanlı üzerine ilerle

Vatan ve Milletin Haysiyeti Nasıl Korunur?

Büyük Selçuklu Devleti hükümdarı Sultan Alp Arslan'ın vatan ve millet haysiyetini izetle koruyuşunu anlatan tarihi hadise...

Musa Topbaş (k.s.) Efendinin Hayatı

1917-1999 yılları arasında yaşayan Musa Topbaş Hazretleri'nin hayatı Semerkand TV’de yayınlandı. 

Mektupla İrşad Eden Allah Dostu

İletişimin mektuplarla yapıldığı geçmiş zamanlarda Allah dostları uzaktaki talebelerinin manevi eğitimlerini gönderdikleri mektuplarla yapmışlar ve bu irşadları

Seyyid Taha El-hakkari Hazretlerinin Faziletleri

Seyyid Tâha’l-Hakkârî Hazretleri, talebelerinden kimseyi ihmâl etmez, herkesin hâlini hatırını sorardı. Kimin bir sıkıntısı varsa hemen gidermeye gayret ederdi.

Mevlana Halid-i Bağdadi Hazretlerinin Hikmetli Sözleri

Mevlânâ Hâlid-İ Bağdadi Hazretlerinin hikmetli sözlerinden bazıları...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.