Abidevi Şahsiyetler

İstanbul'un Fethine Katılan Gizli Ordu

Fâtih’in eşsiz dehâsının eseri olarak; gemiler, karadan yürütülüyor; havan topları, mevzîlerine oturtuluyordu. Gönüller, bir an evvel Bizans’a girip Ayasofya’da

Hazret-i Ali'nin Vasiyeti

Hazret-i Ali -radıyallahu anh- Hazret-i Hasan’a vasiyette bulunmuştur. İşte ettiği o vasiyetleri...

Fatih'te Bir Garip Türbe

Araştırmacı-Yazar Fahri Sarrafoğlu, Erkam Radyo'da icra edilen İstanbul'un Sırları programında Fatih'te virâneye dönmüş bir türbenin hikâyesini anlatıyor.

Ebû Eyyûp El-ensârî Hazretleri Nasıl Vefât Etti?

Hz. Peygamber'in müjdesine nail olabilmek için 80 yaşında at sırtında İstanbul seferine çıkan Ebû Eyyûb El-Ensârî Hazretleri, ruhunu Allah'a (cc) yolunda gayret

Seleme İbni Hişam Kimdir?

Seleme ibni Hişam radıyallahu anh Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in “ferrar değil kerrar” iltifatına mazhar bir sahabi!...

Bir Şehâdetin Hikayesi Es’ad Erbilî Hazretleri

Serbest Fırka’nın kurulmasından önce dönemin iktidarı bir gazetede manşet at(tır)mış komplo için düğmeye basılmıştır.

Kur'ân'a Adanmış Bir Ömür: Abdurrahman Gürses

Peygamber Efendimizin "Sizin en hayırlınız Kur’an’ı öğrenen ve öğretendir" hadisine uygun bir hayat yaşayan ve bir asra dayanan ömründe sayısız hafız yetiştiren

Benim Rabbim Allah'tır!

Hz. İbrahim -aleyhisselâm- günlerce Rabbini aradı ve herşeyin sahibi olan, yaratılmışlara benzemeyen Allah c.c. olduğuna kanaat getirerek imân etti...

Hz. Mevlânâ'nın Düğün Gecesi

Mevlânâ Celaleddin Rumi, dünyaya vedâ ânını Rabb'ine, sevgiliye kavuşma gecesi olarak düşündüğü "Düğün Gecesi" olarak adlandırır.

Hz. Ebubekir Efendimizden Hikmetli Sözler

Hazret-i Ebû Bekir -radıyallahü anh- Efendimizin bazı hikmetli sözleri...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.