Ahirete İman

Dünya ve Ahiret Hayatının Önemi Nedir?

İnsanın asıl korkması gereken haller nelerdir? İnsanın asıl gayesi dünya hayatının lezzet ve yaşantısı mı? Ahiret istikbali mi? Behlül Dânâ Hz. ve Halife Harun

Kevser Nehrinin Kuşları

Sözlükte cana can katan, hayat veren, saf, temiz, tatlı su mânâsına gelen Kevser nedir? 

Behlül Dânâ Hazretleri ve Harun-u Reşid

Hak dostlarından Behlül Dânâ ve Halîfe Harun Reşid arasında geçen hikmet dolu hadise...

İman Kahramanı Şehide Mâşıta Hatun

Firavunun sarayından cennet bahçelerine uzanan bir kıssa, Allah'a iman ettim dediği için ve imanından vazgeçmediği için iki küçük çocuğu gözleri gözleri önünde

Dünyevî Hayatın En Son Tadı

İnsanlar ve cinler için bir imtihan mekânı olarak yaratılan bu dünya, ilâhî hikmet ve kudret nakışlarının, ibret dolu bir sergisidir. Son insanla bu serginin hü

Bu Hayırdan Başka Hayır Yok!

Allah Rasûlü’nün terkisinde Enes bin Mâlik'in -radıyallahu anh- naklettiği ve müslümanların kulağına küpe olacak hadise...

Dünya ve Ahiret Sevgisi

Lokman Hakîm’in şu nasihati çok mühimdir: “Evlâdım! Âhiretin uğruna dünyanı fedâ et, her ikisini de kazanırsın. Fakat sakın ola ki dünyan uğruna âhiretini fe

Kendi Ellerinizle Kendinizi Tehlikeye Atmayın Ne Demek?

Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- buyururlar ki: “Kimin arzusu âhiret olursa, Allah onun kalbine zenginliğini koyar ve işlerini derli toplu k

38 Yıldır Mezar Taşını Yanında Taşıyor

Balıkesir'in Erdek ilçesinde yaşayan 76 yaşındaki Muharrem Özbinici, 38 yıl önce yaptırdığı mezar taşını yanından hiç ayırmıyor. 38 yıldır mezar taşıyla her an

Ölünce Ruhumuza Ne Olacak?

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi ölüm ve ahiret hayatından bahsediyor...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.