Ahirete İman

İmanı Aşkla Yaşayan Mümin

İmanın alâmeti nedir? İmanı aşkla yaşayan mümin kendisini nasıl hisseder?

Kıyametin Ne Zaman Kopacağı Belli mi?

Kıyamet ne zaman kopacaktır? Kıyametin ne zaman kopacağı belli midir? Kısaca cevabı şudur...

Cennet Ehlinin En Büyük Pişmanlığı

Allah’ı kimler zikrederler? Allah’ı sevmenin alameti nedir? Cennet ehlinin en büyük pişmanlığı ne olacak? Sami Efendi cennet ehlinin en büyük pişmanlığını anlat

Ölüm ve Sonrası ile İlgili Kavramlar

İslam inancında ölüm ve sonrası ile ilgili bazı temel kavramlar şunlardır…

Ölüm Seçme Hakkımız Var mı?

Ölüm seçme hakkımız var mıdır? Müslüman olarak ölmeyi nasıl başaracağız? “Sürüden ayrılanı kurt kapar” sözünü nasıl anlamalıyız? İslam’da ölümü seçme hakkı...

Allah Katında En Değerli İnsanlar

Kıyamet günü bir münâdînin üç defa: “Bugün herkes asıl değerli insanların kim olduğunu bilecek!” diye nidâ ettiği insanların özellikleri nelerdir?

Şu Yetmiş Bin Kişiye Ne Hesap Vardır Ne De Azap!

Hesapsız, azapsız cennete kimler girecek? Cennete hesapsız, azapsız gireceklerin özellikleri nelerdir? Hadis-i şerifte bildirildiğine göre, “şu yetmiş (70) bin

Ecri Allah Teala’ya Ait Olanlar Kimlerdir?

Ecri Allah Teâlâ’ya âit olanlar kimlerdir? Hz. Peygamber (s.a.s.) bu kimseleri hadis-i şerifte şöyle haber veriyor...

Ağlayacaksanız Kendi Halinize Ağlayınız

Emevî devrinin büyük halifesi Ömer bin Abdülaziz’in (r.aleyh) babaları vefat ettiği için feryad ederek ağlayan kişilere verdiği tavsiyeler...

Ömer bin Abdülaziz’in (r.a.) Sohbeti

Emevî halifesi Ömer bin Abdülaziz’in (r.aleyh) ahiretle ilgili ibretlik sohbetini istifadenize sunuyoruz...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.