Aile Hayatımız

Anne-babanın Çocukları Arasında Ayrım Yapması Caiz mi?

Yard. Doç Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım, “Anne-babanın evlatları arasında ayrım yapması caiz midir?” sorusunu cevaplıyor.

Evlilik ve Nikah İle İlgili Merak Edilen Sorular

Anne babanın haberi olmadan nikah kıyılabilir mi? Nişanlıların evlilik öncesi görüşmesi uygun mudur? Evlilik öncesi âdetlerin İslam’daki yeri nedir?

Her Anne-babanın Kendisine Sorması Gereken Sorular

Ahirette mahzun olmamak için, bugün hem kendi istikâmetimize dikkat etmeli, hem de bilhassa ciğerpârelerimiz olan evlâtlarımızı Allâhʼın birer emâneti bilip küç

Bir Evliliğe Vesile Olmanın Sevâbı

Muhyiddin-i Arabî Hazretleri buyuruyor: "Sen bir evliliğe sebep olursan, o evliliğe vesile olduğun için çiftlerin yaptığı ibadetlerden, taâtlerden elde ettikler

Televizyonsuz Hayatına Devam Edenler

Televizyon, 1923 yılındaki icadının ardından giderek yaygınlaşıp milyonlarca insan için vazgeçilmez hale gelirken kimileri ise bu önemli iletişim aracını hayatı

Evlilikler Neden Biter?

Günümüz toplumlarında aile kavramı nedir? Aile kavramı neden hasar aldı? Tanışma, tanıma ve sonrası evlilik gibi süreçlerin meyvesi olan aile bugün hiç olmadığı

Çocuğu Olmayan Kadınlar Ne Yapmalı?

"Çoçuğu olmayan hanımlar ne yapmalı ve nasıl davranmalı" sorusunu Osman Nûri Topbaş Hocaefendi cevaplıyor...

Peygamberimiz'in Yuvası

Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) hâne-i saâdetleri, dünyanın en mesut yuvasıydı. O yuvadan burcu burcu saâdet râyihaları yayılırdı.

Evliliği Korumanın Püf Noktası

Evlilikte karı-koca arasındaki denge evliliği ayakta tutan durumlardan biridir. Kadınlar kocalarına, kocalar kadınlarına karşı davranışlarında her zaman en güze

Ailede Şefkat ve Nezaket Dili

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan ve Türkiye'deki tüm camilerde okunan cuma hutbesinin konusu “Ailede Şefkat ve Nezaket Dili” oldu.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.