Akaid

Sonsuzluk Kavramı ve Allah'ın Sonsuzluğunu Nasıl Anlamalıyız?

"Sonsuzluk kavramı nedir? Sonsuzluk ne demektir? Allah'ın sonsuzluğunu nasıl anlamalıyız?" sorularının cevabı... Deist ve ateistlerin en çok sorduğ

Allah Kalplerini Mühürlediği İnsanları Niçin Cehennemle Cezalandırıyor?

“Allah kalplerini mühürlediği insanları niçin cehennemle cezalandırıyor?” sorusunun cevabı... Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları...

Allah Neden Bir Kuluna Eziyet Verirken Diğerine Rahatlık Veriyor?

Allah neden bir kuluna eziyet verirken diğerine rahatlık veriyor. Rabbimiz neden bu konuda eşit davranmıyor? Bizler müslüman ailede doğduğumuz için mi Allâh’a i

Öldükten Sonra Dirileceksek Neden Ölüyoruz?

“Öldükten sonra dirileceksek neden ölüyoruz?” sorusunun cevabı… Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

Allah Beni Yaratırken Bana Niye Sormadı?

"Allah beni yaratırken bana sordu mu?" veya  "Allah beni yaratırken bana niye sormadı" sorularının cevapları... Deist ve ateistlerin en

Bu Dünyaya Gelmek Benim Tercihim Değil, Neden Sorumlu Tutuluyorum?

"Dünyaya gelmeyi ben tercih etmedim neden sorumlu tutuluyorum?" sorusunun cevabı... Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları...

Allah Cennete veya Cehenneme Gideceğimizi Biliyorsa Bizi Neden Yarattı?

Deist veya ateistlerin sorduğu "Allah cennete veya cehenneme gideceğimizi biliyorsa bizi neden yarattı?" sorusunun cevabı... Deist ve ateistlerin e

Âhiret Var!..

Ahiret var mıdır? Deistler ahirete iman ediyorlar mı? Deistlerin ahiret inancı.... Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları...

Deistlerin En Çok Sorduğu Sorular ve Cevapları

Deizm nedir? Deist kimdir? Deistlerin en çok merak ettiği ve en çok sorduğu sorular hangileridir? İnsanları deizme iten sorular nelerdir? İşte deist ve ateistle

Allah’ın İsim ve Sıfatları Nelerdir?

Allah’ın isim ve sıfatları nelerdir? İsmi Azam ne demek? Üsmaül Hüsna nedir? Allah’ın zati ve sübuti sıfatları nelerdir? Allah’ın isim ve sıfatları ile ilgili a

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.