Akaid

Kur'ân'da Kadın ve Erkek Neden Eşit Değil?

“Kur’ân’da kadın ve erkek niçin eşit değil?” sorusunun cevabı… Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

Allah Neden “Hep Ben Yaptım Ben Yarattım” Diyor?

“Allâh’ın hep; «Ben yaptım, Ben yarattım demesi» tuhafıma gidiyor.” sorusunun cevabı… Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

İçki Öncekilere Yavaş Yavaş Yasaklanırken Bizlere Neden Direkt Haram Kılındı?

“İçki öncekilere yavaş yavaş yasaklanırken bizlere neden direkt haram kılındı?” sorusunun cevabı… Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

Mûcizeler Olduğunu İşitiyoruz Ama Aklî Bir Delili Yok, Mûcizeleri Nasıl Anlamalıyız?

“Mûcizeler olduğunu işitiyoruz ama aklî bir delili yok, mûcizeleri nasıl anlamalıyız?” sorusunun cevabı… Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevap

Allah Niçin Kur'ân'dan Önceki Kitapların Bozulmasına İzin Vermiştir?

“Allah Niçin Kur'ân'dan Önceki Kitapların Bozulmasına İzin Vermiştir? ?” sorusunun cevabı… Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

Ya Ateistler Haklıysa!

“Ya Ateistler Haklıysa” sorusunun cevabı… Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

Niçin Kâbe’nin Etrafında Dönüyoruz?

“Biz Putperestleri Eleştiriyoruz Fakat Niçin Biz de Kâbe’nin Etrafında Dönüyoruz” sorusunun cevabı… Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

Cennette Birini İstiyorum O Da Başka Birini İstiyorsa Ne Olacak?

Cennette birini istiyorum o da başka birini istiyorsa ne olacak? Sorusunun cevabı... Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

Allah'ın İhtiyacı Yokken Neden Bizi Test Etmekte?

Allah'ın bize ihtiyacı var mı? Bize ihtiyacı yokken neden bizi test ediyor? sorularının cevabı... Deist ve ateistlerin en çok sorduğu sorular ve cevapları…

Kaderde Ne Zaman Öleceğimiz Belli İse Sadaka Ömrü Nasıl Uzatabiliyor?

"Kader değişir mi? Sadaka ömrü uzatabilir mi? Kaderde ne zaman öleceğimiz belli ise neden sadaka ömrü uzatıyor? " sorularının cevabı... Deist ve at

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.