Cemiyet Hayatımız

Vicdanın Sesi Ne Diyor?

İnsanların ne diyeceğini önemsediğimizde zor durumda kalırız. Her bir insan grubunun bizden beklentisi, bize münasip gördüğü rol değişik olabilir. Biz davranışl

İmandan Sonra En Önemli İş

Cenâb-ı Hak Cenneti sâliha annelerin ayakları altına sermiş, babayı da Cennetin orta kapısı kılmıştır. Artık dileyen onları memnûn etsin, dileyen de kırıp incit

Türk İle Avrupalı Çocuğun Farkı

Avrupalı bir yazarın gözünden Türk ve Avrupalı çocuğun farkı...

Sami Efendi’nin Kul Hakkı Hassasiyeti

Allah dostlarının kul hakkı husûsundaki ince düşünüşleri, bizler için güzel bir numûnedir.

Nefreti Aşmanın Tek Yolu

Affetmek; ruhu rahatlatan, gönle ferahlık veren sâlih bir ameldir. Birçok zülme ve fenalığa maruz kalan Hz. Yusuf, Allah rızası için affetmenin eşsiz fazîletini

En Ağır Emanet

İdârî mes’ûliyeti yüklenenler, herhangi bir haksızlığa veya nefsânî davranışa meyletmemek için, ölümü sık sık tefekkür etmeli ve Âhiret hayâtını devamlı göz önü

Hz. Ömer’in (r.a.) Yönetim Anlayışı

Yamalı elbise giyen, dul kadınların evine kendi sırtında su taşıyan, çıplak döşemenin üzerinde uyuyan, çarşılarda halkın arasında dolaşan ve gittiği yerlere kor

Cennete Girmeye Engel Huy

Bâtınî haramlardan yani Cenâb-ı Hakk’ın, kullarında görmek istemediği çirkin huyların en beterlerinden biri de hasislik ve pintiliktir. Bu sebeple cimrilik, cen

Zayıflık ve Liyakatsizliğin İfadesi

İtidâli bozan en mühim âmillerden biri olan öfke, insanın zayıflık ve liyâkatsizliğinin bir ifadesidir. Aklî dengenin kısmen zaafa uğramasıdır.

Borç Vermenin Fazileti

Bizim onların yerinde, onların da bizim yerimizde olabileceğini düşünerek dâimâ muhtaçların yardımına koşmalı, Allâh’ın rızâsını kazanmanın yollarını aramalıyız

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.