Cemiyet Hayatımız

Dilleri Müslüman Gönülleri Kafirlerle Birlikte

Münâfıklar, içten pazarlıklı, kendilerini “uyanık” ve “akıllı” sayan tiplerdir. Gönülleri kâfirlerle birlikte atarken, dilleri müslüman olduklarını söyler. Akıl

Sabreden Sabır Kazanıyor

Sabrın, âdetâ kendi kendini yenileyen bir özellik taşıyor. “Kim sabretmek için gayret sarfederse, Allah ona sabır verir”  beyanı, sabrı temin eden gücün yine bi

Ev Hanımlarından Cami ve Kur'ân Kursu Seferberliği

Samsun'da bir grup ev hanımı, 19 Mayıs ilçesinde bulunan cami ve Kur'an kursunun eksikliklerini gidermek için yufka, tatlı, reçel ve turşu yapıp semt pazarların

Okumak, Müslümanlar İçin Farzı Kifayedir

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği, "okumanın Müslümanlar için farzı kifaye olduğunu" bir kısım tarafından bu görevin

Sevgide Ölçümüz Ne Olmalı?

Kimi seviyoruz, niçin seviyoruz, ne kadar seviyoruz ve nereye kadar seviyoruz? Bütün sevdiklerimize, bu ölçüyle bakarsak ve bu sevginin ziyadeleştiği dönemlerde

Dünyada Kazanırken Kaybetme!

Dünya, âhirete kıyasla “gündüzün bir saatten de az bir vaktinde bir ağaç gölgesinde gölgelenmek” kadar kısa… Lâkin bu kısa anlar topluluğu, ebedî hayatımızın na

Sevdiklerimizin Yüzüne Bakmaya Vaktimiz Yok!

Değişimine ayak uydurmak için soluk soluğa kaldığımız çağımızda; gözlerimiz ekranlara yapıştı âdeta... Tv, bilgisayar, cep telefonu, tablet vs. sırayla resmi ge

Müslümanların Din Güvenliği Tehdit Altında!

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Bugün sadece canımız tehlikede değil aynı zamanda Müslüman coğrafyada din güvenliği tehdit altındadır. Sadece akıl, nefis

Daha Güzeli Yok mu?

Müslüman; her şeyin daima en iyisini, en doğrusunu ve en güzelini arayan hikmet âşığıdır. Müslüman, sürekli bir arayış içindedir; yaptığı, söylediği ve düşündüğ

Banka Önünde Bulduğu Parayı Sahibine Ulaştırdı

Zonguldak'ın Ereğli ilçesinde bir kişi, banka önünde bulduğu bin lirayı zabıta ekiplerine teslim etti.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.