Bugün biz ve nesillerimiz, kime benziyoruz? Akrabalık, komşuluk ve dostluk münâsebetlerimiz; ceddimize mi, ağyâra mı benziyor? Sokağımız, şehrimiz, ticaretimiz,
Rize'nin Güneysu ilçesinde yaşayan 106 yaşındaki Meryem Baltacı, yetkililer tarafından kendisine teklif edilen yaşlılık maaşını "hakkım değil" diyerek reddetti.
Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin Şebnem Dergisi'nin Mart sayısında İslâm’ı Nezâketle Sergilemek başlıklı bir makale yayımlandı.
Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, haftalık gündem yazılarında İslam kardeşliği hakkındaki îkazlarına devam ediyor.
Din kardeşliğini muhâfazada titiz olmak ve dargınlığa mahal vermemek, bir îman zarûretidir.
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi’nin “Hüdayi’nin Ziyafet Sofrası” isimli eserinden aynı adla tiyatroya uyarlanan oyun, Bağlarbaşı Kültür ve Kongre Merkezi’nde sahne
Çiğ köfte, geleneksel mutfak kültürümüze katkısı olan en önemli damak tatlarımızdan birini oluşturuyor. Geçmişi, rivâyetlere göre, Hazret-i İbrahim Peygamber’e
Malı, Allah Teâlâ’nın uygun görmediği, yasakladığı yerlere dağıtmaya harcamaya (israf) denir. İslam dinine göre “israf” haramdır. Kalbin hastalığıdır. Yani mane
Kalb’e “yanar-döner, dönek ve çok değişken” anlamında kalb denmesinin sebebi; bu çekişmede iktidarın sürekli el değiştirmesinden kaynaklanmış olsa gerektir. İçi
İslâm toprağı olarak Anadolu, yetiştirdiği ürünlere ve beşiklik ettiği medeniyetlere eş, bağrından çıkan arı-duru ve diri gönüllerle bereketlidir. Devir devir,
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.