Cemiyet Hayatımız

Nimetin Şükrü Nasıl Yapılır?

Nimetin şükrü nasıl yapılır? Nimetin şükür ve nankörlük arasındaki ince çizgi nedir? Müslüman"Ben yaptım, ben kendi gücümle kazandım." hastalığından n

Cennete Yakın Kimseler

Muhabbet ve dostluk, müştereklikten kaynaklanır. Cenâb-ı Hak cömert olduğu için, kulunun da cömert olmasından hoşlanır. Öyle ki kulunun bu fazîleti hürmetine, o

Televizyonsuz Hayatına Devam Edenler

Televizyon, 1923 yılındaki icadının ardından giderek yaygınlaşıp milyonlarca insan için vazgeçilmez hale gelirken kimileri ise bu önemli iletişim aracını hayatı

Anne Duası Almanın Önemi

Genç TV'nin hazırladığı "Hatırası Aziz İnsanlar" serisinde Kemalettin Altıntaş Amca'yı dinlemeye devam ediyoruz. 3. bölümünde Kemalettin Amca yine ken

Peygamberimizin Eğitim Anlayışı

Peygamber Efendimizin (s.a.v) eğitim anlayışı nasıldı? Sahabi efendilerimizi nasıl ve neye göre tayin ederdi? İşte Peygamberimizin eğitim anlayışı ve uygulama s

Başımıza Gelen Musibetlerin Sebebi

Toplumları ahlâken yıpratan manevi hastalıklar nelerdir? Bugün başımıza gelen musibetlerin sebebi ve zamanımızın getirdiği dokuz felâket...

Fitne Zamanında En Zor İş

İnişler çıkışlar, zorluklar kolaylıklar, darlıklar bolluklar olacak. Bu kaçınılmaz. Bazan zenginlik fitne olacak, bazan fakirlik. Bazan güç-kudret fitne olacak,

Peygamberimizin Gençliğe Verdiği Önem

Peygamberimizin (s.a.v) gençlerle arasındaki ilişki nasıldı? Onlara nasıl davranırdı? Peygamberimizin (s.a.v) gençliğe verdiği önem kısaca...

Kalpteki Güzellikleri Öldüren Huy

İnsanın iç dünyasındaki harp meydanında, en güç bertaraf edilecek olan menfî temâyülün en şerlisi “hased”dir. Kökü çok derinlerde olan bu menfî temâyülü söküp a

Kim Daha Mutlu?

Günümüzde makinenin terakkîsi ile meydana gelen icatlar medeniyet zannedilmekte, ruhsuz bir demir parçası olan makineden medet umulmaktadır. Maddiyâtın gücüne d

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.