Cemiyet Hayatımız

Müslüman Depresyona Girer mi?

Her insanın hayatı kendi tâkati nisbetince imtihanlarla dolu… Kimi buna kader diyor, kimi imtihan, kimi depresyon, kimi de “âmu’l-hüzn” yani “hüzün yılı” diyor.

Büyük Günahlarla İlgili Ayet ve Hadisler

Büyü (sihir) ne demektir? Büyü (sihir) yapmanın hükmü nedir? Yedi büyük günah haricindeki günahlar nelerdir? Büyük günahlarla ilgili ayet ve hadisler...

Kibir Nedir? Kibirle İlgili Ayet ve Hadisler

Kibrin dindeki yeri nedir? Kibirli insan ne kaybeder? Kibirli ve böbürlenen insanların akıbeti ne olacak? Kibir ve iyiliği başa kakmak ile ilgili ayet ve hadisl

İslam Dünyasındaki Sorunların Çözümü

İslam’ın temel emirlerden birisi Müslümanların birbirlerini kardeş olarak görmeleri ve bunun gereğini yapmalarıdır. “Mü’minler ancak kardeştirler.” [1]Yani Mü’m

'yanındakilere İyi Bak' Kimin Safındasın?

Mümin bir fert, mümin bir cemaat, mümin bir kabile ve mümin bir kavim olduğumuzu söyleye söyleye, bu ilâhî emir karşısında durduğumuz saf, müminlerin safı mıdır

Fakir Nasıl Yaşar, Zengin Nasıl Ölür?

Zengin olsun, fakir olun herkes Allâh’ın kuludur. Allah katında en kıymetli olan, yanında dünya nîmeti bol olan değil, takvâ sahibi olandır. Sosyal hayat ancak,

Borç Verirken Dikkat Edilecek Hususlar

Borç verirken dikkat etmemiz gereken hususlar nelerdir? Bir Müslüman nasıl borç vermelidir? Borç vermenin adabı nedir?

Günahkar Bir Kimseyi Bataklıktan Kurtarmak

Merhûm Sâmi Efendi Hazretleri'nin, kapısına gelen bir sarhoşu evine alması ve ona karşı şefkat ve merhametli muamelesi...

Kimi Örnek Almalıyız?

Resûl-i Ekrem Efendimiz’in hayatı, saf ve berrak bir ayna gibidir. Bu aynaya bakarak ahlakını ıslah edip eğriliklerini düzeltmek her mü’minin vazifesidir.

Gerçek Zengin Kimdir? Gönül Tokluğu Nedir?

Gönül tokluğu, Allah'ın kendisi için verdiği rızka râzı olma temeline dayanır. Bu da en büyük zenginlik ve izzettir. Çünkü bunun sonucu Allah'ın taksimine ve em

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.