Cemiyet Hayatımız

Müslüman Zor Zamanlarda Ne Yapmalı?

Hayat, med ve cezirler içinde geçer. Zaman zaman kıtlık ve zorluklar; zaman zaman bolluk ve kolaylıklar; zaman zaman ıstırap ve hicranlar; zaman zaman da sürur

Gerçek Dindarlık Nedir?

Dinî hayatta itidal ve dengeli hareket gerçek dindarlıktır. “Bilerek yapılan az ibâdet, gaflette yapılan çoktan hayırlıdır.” Resûl-i Ekrem Efendimiz çoktan ziyâ

Dünya Sevgisinden Nasıl Kurtulunur?

Tefekkür-i mevt yani ölümü tefekkür, insanı huzursuz eden nefsânî dünyâ sevgisini azaltır. Dünyanın geçici servet, mertebe, mevkî ve nefsânî güzelliklerini aşır

Güzellikler Çirkin, Çirkinlikler Güzel Gösteriliyor

Bizi Hak katında mahcup etmeyecek bir kulluğun özü; her türlü haram ve günahtan titizlikle kaçınmaktır. Bilhassa, nice büyük ve helâk edici günahların, sıradan

İnsanlar Arasında Söz Getirip Götürenler Yandı!

Söz getirip götürmek yani nemîme İslâm düşmanı müşriklerin sıfatlarındandır. Koğuculuk yapmak gibi  bir ahlâkî zaafın Müslümanı kimlerin durumuna düşürdüğünü iy

Kabir ve Türbe Ziyaretinde Yapılan Yanlışlar

Kabir ve türbe ziyaretlerinde yapılan bazı yanlışlar ve dikkat etmemiz gereken adap kuralları...

Kalbin En Güzel Ameli

Kalbin en güzel ameli 'gözyaşıdır' ki unutulmaya yüz tutmuş, kalpleri kuraklıkta bırakmış, son bir damla ya var ya yok. Kaç zamandır ağlamıyoruz? Gözyaşının kal

İsraf Nedir? İsrafın Çeşitleri ve Çözüm Yolları Nelerdir?

İsraf sadece yemekte arta kalan değildir. İsraf hayatımızın her yerinde olabilir. Peki hayatımıza tesir eden israflar nelerdir ve israf hastalığının çaresi nedi

Kötü İnsana İyilik Yapılır mı?

İyilik yapmak için mutlaka iyi insan aramak gerekmez. Bazen kötü yolda olan bir insana yapılan bir iyilik onu doğru yola sevk edebilir. Bu yüzden iyi niyetle ya

Yumuşak Huylu Olmanın Güzelliği

İnsanlara karşı nezâket göstermek, yumuşak davranmak olgunluk nişanıdır. Peygamberimiz (s.a.v.) "Allah Teâlâ mahlûkata karşı rıfk sahibidir, yani onlara karşı y

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.