ÇOCUĞUMUZ

Peygamberimizin Çocuk Sevgisi

Rasûl-i Ekrem (s.a.s.) çocukları çok severdi. Çocuklar arasında herhangi bir ayırım yapmaz kız-erkek demeden hepsine eşit sevgi ve merhamet duyardı. İşte Efendi

Bebekler Kaç Yaşına Kadar Tv İzlememeli?

Bebeklerde daha anne karnındayken başlayan bilişsel gelişimde, bebeğin çevresiyle kurduğu iletişimin ve etrafındaki uyarıcıların önemli olduğunu vurgulayan uzma

Kovid-19'a Karşı Okullarda Alınacak Önlemler

Milli Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı iş birliğinde hazırlanan "Kovid-19 Salgınında Okullarda Alınması Gereken Önlemler Rehberi" il milli eğitim

Bu Sene, Yaz Kur'an Kurslarında Yaklaşık 2 Milyon Çocuk Kur'an Okumayı Öğrendi

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, bu yıl ülke genelinde açılan Yaz Kur'an Kursları'nda 1 Milyon 906 bin 615 çocuğun Kur'an-ı Kerim ile buluştuğunu bil

Çocuklarınıza Güzel İsimler Koyun

Bebeğe / çocuğa isim nasıl konur? Çocuğa güzel isim koymak neden önemlidir? Caiz olan ve olmayan isimler nelerdir? Çocuğa isim verirken dikkat edilmesi gerekenl

6 Eylül'de Tüm Kademelerde Haftada 5 Gün Yüz Yüze Eğitim Başlıyor

Milli Eğitim Bakanı Özer, 6 Eylül'de tüm kademelerde haftada 5 gün ve yüz yüze eğitime başlanacağını belirterek, "Hedefimiz, sağlık koşulları aksini gerekt

Musa Efendi’den Eğitim Tavsiyeleri

Musa Efendi Hazretleri'nden neslin imar ve ihyası için eğitim tavsiyeleri ve ebeveynlere nasihatler...

Çocuğun Boyunu Uzatan Besinler

Boy uzatmak mümkün mü? Boy uzatmak için neler yapılabilir? Genetik yatkınlık, hormonal sebepler, kronik rahatsızlıklar ve beslenme çocuğun boyunu belirler. Diğe

İslam'da Çocuk Sevgisi

Çocuğun sevgiden mahrum büyümesi, onu daima eksik yapar. Bir türlü kendine güvenemez, yakınlarına güvenemez. Başı sıkıştığında kime gideceğini bilemez. Hırçın v

Çocuklar Neden Yalan Söyler?

Yalan başkasını bilerek aldatmak için söylenen sözlerdir. Peki çocuklar neden yalan söyler? İşte çocukların yalan söyleme nedenleri...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.