ÇOCUĞUMUZ

Ağlamak Psikolojik Rahatlama Sağlıyor

Ağlamanın, psikolojik olarak rahatlatmanın yanı sıra birçok fizyolojik faydaları da var.

Evcilik Oynayan Erkek Çocukları Engellemeyin!

Psikiyatrist Dr. Orhan Karaca, oyuncak seçiminde cinsiyetçi davranılmaması gerektiği konusunda uyarıda bulunarak "Evcilik oynamak isteyen bir erkek çocuğu engel

Çocuklarımızın Terbiyesini Nasıl Vermeliyiz?

Evlâdına, Al­la­hü Teâlâ’yı ve pey­gam­ber sal­lal­la­hu aley­hi ve sel­lem efen­di­mi­zi öğ­ret­me­yen, sev­dir­me­yen, ana ve ba­ba­lar onun hem dün­ya hem de

Çocuklara Özel Dini Eğitim Seti

o-6 yaş arasındaki çocuklara hitap eden "Tahin ile Pekmez Okul Öncesi Değerler ve Kavramlar Eğitim Seti" ile çocuklarınıza birçok etkinlik ile dini eğitim vereb

Kas Hastalığı Yürüme Bozukluğunun En Önemli Nedeni

Yürüme, merdiven çıkma ve oturduktan sonra kalkma güçlüğü gibi sorunlara neden olan kas hastalıkları günlük yaşamı en çok kısıtlayan rahatsızlıkların başında ge

Îman ve Vicdan Borcumuz

Bir anne, evlâdına yanlış muhabbet gösterir de, ona zamâne modalarının getirdiği streç çoraplar, yırtık pantolonlar, pejmürde ve pasaklı kıyafetler vs. giydirir

Allah’ın (cc) Üzerimizdeki Emanetleri

Cenâb-ı Hakk’ın insanoğluna fazlından ihsân ettiği her şey, onlara birer emanettir. Mal emanettir. Can emanettir. Sıhhat emanettir. Gönül meyvesi olan evlât ema

Anne-babanın Evladına En Büyük Mirası

Müsbet veya menfî alışkanlıklar, insanı belli şahsiyet ve karakterlere büründürür. Artık insan umûmiyetle, kazandığı bu alışkanlıklar istikâmetinde bir hayat sü

Yüksek Karakterli İnsanlar Nasıl Yetişiyor?

İnsanoğlunun ortalama 70-80 senelik ömrü, ekseriyetle çocukluk ve gençlik yıllarında atılan temeller üzerinde şekillenir. Dolayısıyla hayatın bu ilk devresi, âd

Çocuklarda Aşırı Terlemenin Sebepleri

Yaz sıcaklarının tüm hızıyla bastırdığı bugünlerde pek çok anne baba çocuğunun aşırı terlemesinden muzdarip. Başı, sırtı, ensesi derken çocuk doktorlarına en sı

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.