PEYGAMBERİMİZ

Peygamberimizin Mukavkıs'a Gönderdiği Tebliğ Mektubu

Peygamber Efendimzin Mısır Hükümdarı Mukavkıs’a gönderdiği İslam’a davet mektubu.

Şehitlerin Efendisi

Uhud Savaşı’nda şehit düşen sahabilerden; Hz. Hamza (r.a.) “Şehîtlerin Efendisi” olma şerefine erdi.

Katiline Can Veren Şehit

Bi’r-i Maûne’de İbn-i Füheyre’nin şehit olurken söylediği “Kazandım vallâhi!” sözünden etkilenerek Müslüman olan müşrik.

Sa'd Bin Ebî Vakkas'ın (r.a.) Annesiyle İmtihanı

Sa’d bin Ebî Vakkas'ın radıyallâhu anh İslâm ile şereflendikten sonra bu duruma karşı çıkan annesiyle yaşadığı büyük imtihan...

Namaz Sebebiyle En Çok Sevap Elde Edenler

Cemaatle kılınan namaza, tek başına kılınan namazdan yirmi küsur, bazı rivayetlerde yirmi beş, hatta yirmi yedi misli sevap veriliyor. Cemaatle namaz kılmak üze

İşkenceler Îmânından Döndüremedi

Habbâb bin Eret (r.a.) İslâm ile şereflenen ve Müslüman olduğu için müşrikler tarafından işkence edilen ilk sahabelerden biri.

Abbas Bin Ubâde (r.a.) Kimdir?

Abbas Bin Ubâde radıyallahu anh "Ensârın Muhâciri" diye anılan bir yiğit... İkinci Akabe görüşmesinde söylediği nutukla şöhret bulmuş bir bahâdır... Uhud savaşı

Rasûlullah'ın Selîm Fıtratı

Selîm fıtratı, kusursuz sağlam huy, haram ve çirkin işlerden uzak ahlâk, noksansız yaradılış mânâlarına gelir.

Ümmü Seleme (r.a.) Kimdir?

Ümmü Seleme radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin en son vefat eden hanımlarından... Erkam'ın evinde İslâm ile şereflenen ilk müslü

Müslüman Gencin Sorumlulukları

Selîm bir akıl ve muhâkemeye sahip olan insan düşünmez mi ki, bir tek çekirdeğin çatlamasından bahar şenliğine, mikro âlemlerden makro âlemlere kadar kâinattaki

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.