PEYGAMBERİMİZ

Ümmü Gülsüm Binti Ali (ra) Kimdir?

 Ümmü Gülsüm Binti Ali radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin ikinci kız torunu... Fikir ve düşüncelerini gayet açık ve net bir şeki

Sünnetin İslam'daki Yeri

Sünnet, Peygamber Efendimiz’den Kur’ân dışında sâdır olmuş her türlü söz, fiil ve takrirlerden oluşmaktadır. Daha kısa ve fıkıh usûlü âlimlerinin anlayışına uyg

Safiyye (ra) Kimdir?

 Hazret-i Safiyye radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin sevgili halası... Hazret-i Hamza (r.a.)'ın kız kardeşi... Zübeyr İbni Avvam

Sünnetin Kaynağı Nedir?

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) hangi yolla ilim elde etti? Sünnetin kaynağı neydi? Hz. Peygamber’deki peygamberlik melekesi, diğer bir ifadeyle nübüvvet ilminin k

Ümmü Fadl (ra) Kimdir?

 Ümmü Fadl radıyallahu anhâ Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin baldızı... Meymûne binti Hâris radıyallahu anhâ annemizin kız kardeşi... Efendimiz

Ümmü Haram Binti Milhan (ra) Kimdir?

 Ümmü Haram binti Milhan radıyallahu anhâ Rasûllullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin süt halası... İlk deniz seferine katılan, şehidlik özlemiyle yanan

Hayır ve Şerrin En Çok İndiği Gün

Ashab-ı kiram, her konuda bilgi sahibi olmak için Rasûlullah'ın (s.a.v) huzuruna çıkar sorular sorardı. Bazen öyle bir hal alırdı ki Peygamber (s.a.v) Efendimiz

Nöbetleşerek İlim Öğreniyorlar

Ashab-ı kiram, bir şey öğrenmek ümîdiyle Peygamber Efendimizin huzurunda nöbetleşe bulunurdu.

Kevser Nehrinin Kuşları

Sözlükte cana can katan, hayat veren, saf, temiz, tatlı su mânâsına gelen Kevser nedir? 

Hansâ (ra) Kimdir?

–Hazret-i Hansâ radıyallahu anhâ mersiyeleriyle tanınmış meşhur hanım şâirlerden... Cesaret ve kahramanlığıyla ün salmış bir hanım sahâbî... Dört oğlunun şehade

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.