PEYGAMBERİMİZ

Peygamberimiz'in Bizden Beklediği Vefa

Hidâyet rehberimiz olan Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e vefâ duygusu, ömrümüz boyunca gönüllerimizin tükenmez hazinesi olmalıdır.

Aişe Binti Sa'd (ra) Kimdir?

 Aişe binti Sa’d radıyallahu anhâ müslüman bir ailede büyüyen, süs takmayı seven genç bir hanımefendi... Babası meşhur sahâbî Sa’d İbni Vakkas radıyallahu anh’d

Habîbe Binti Sehl (ra) Kimdir?

 Habibe binti Sehl radıyallahu anhâ İslam’da muhâlaa yoluyla ilk boşanma hadisesinin gerçekleşmesinde adı geçen bir hanım sahâbî… Sâbit ibni Kays (r.a)’ın âiles

Rasûlullah'ın Sofrasından Eksik Olmayan Besinler

Hz. Muhammed (sav) İslam dinini tebliğ ederken yeni bir toplumun mühendisliğini de üstlenmişti. Cahiliye toplumunun hayatını İslam ile yeniden şekillendiren Efe

Fatma Binti Yeman (ra) Kimdir?

 Fâtıma binti Yeman radıyallahu anhâ İslâm’ı tebliğ konusunda gayretli bir hanım sahâbi…

Ümmü Mübeşşir (ra) Kimdir?

 Ümmü Mübeşşir radıyallahu anha “Ensarlı mümin kadın” diye anılan ve hurma bahçelerine sahib olan bir hanım sahâbî…

Bütün Peygamberleri Kendisinde Birleştirdi

Hazret-i Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-, nûruyla Hazret-i Âdem’den önce, bedeniyle de bütün peygamberlerden sonra zuhûr etmekle, nübüvvet takviminin il

Peygamber Efendimiz'e İtaat

Kulu, Allâh’a muhabbet deryâsına götürecek olan yegâne rahmet ve muhabbet pınarı, Hazret-i Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’dir. Çünkü Hazret-i

Peygamber Efendimiz Nasıl Abdest Alırdı?

Dr. Murat Kaya hadis-i şeriflerle Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) nasıl abdest aldığını anlatıyor.

Ümmü Züfer (ra) Kimdir?

 Ümmü Züfer radıyallahu anha Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem Efendimizin; “cennetlik bir kadın” iltifatına mazhar olmuş bir hanım sahâbi…

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.