PEYGAMBERİMİZ

Peygamber Efendimiz'e Ait Sıfatlar

Peygamberlerin beş sıfatı (ismet, sıdk, fetanet, emanet, tebliğ) dışında, yalnız Rasûlullah -sallâllahu aleyhi ve sellem-’e âit olan sıfatlar da mevcuttur.

Peygamberimize Kulak Vererek Öğrenmek

Altınoluk Dergisi 30. yıl [2015-2016] abone dönemi kampanyasında Prof. Dr. M. Yaşar Kandemir  Hocanın "Peygamberimin Sevdiği Müslüman" kitabını okuyucularına he

Dili Korumak İle İlgili Hadisler

Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in İnsanlar için Allah yolunda cihâd'dan daha hayırlı buyurduğu hadis-i şerifi ve dili korumakla ilgili hadisl

Merhametin En Belirgin Alâmeti

İslâm şahsiyet ve karakterini sergileyen kâmil mü’minlerin en mühim vasıflarından biri, hiç şüphesiz ki cömertliktir. Cenâb-ı Hak, bizlere Rasûlullah (s.a.v.) E

Seyyide Fatma Zehrâ'nın Kur'ân'la Buluşması

Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in aramızda dolaşan yâdigârları onlar... Tâkatleri nisbetinde O En Sevgili -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e lâyık olm

Abdestli Bulunmanın Fazileti İle İlgili Hadisler

Abdestli olmanın fazileti ile ilgili hadisleri ve Efendimiz'in ümmetinden görmediklerini nasıl tanıyacağını anlattığı hadis-i şerifi istifadenize sunuyoruz.

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Nasıl Secde Ederdi?

Dr. Murat Kaya, hadis-i şerifleri şerh etmeye devam ediyor. Dr. Kaya'nın bu hafta değindiği konu ise "secde". Efendimiz -aleyhisselatu vesselam-'ın nasıl secde

Sahabelerin Gece İbadetlerine Verdiği Önem

Hazret-i Âişe vâlidemize Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in en çok sevdiği kişiyi sorduklarında iki ismi bildiriyor ve ardından sebebini açık

Mü'min Öldüğünde Başında Bulunacak Üç Ameli

Ümmetine çok müşfik ve merhametli olan Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz, bir Müslüman sıkıntıda iken kendisi huzur bulamazdı. Kendisini toplum

Peygamber Efendimiz Nasıl Namaz Kılardı?

Namaz hakkında bahsedilen huşû, edeb ve ilâhî vuslat hâli, ulaşılması mümkün olmayan ve beşer tâkatinin çok üzerinde bir husus değildir. Namazdaki ulvî ve lâhût

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.