GÜNDEM

Tarihi Camide 126 Yıl Sonra Teravih Namazı Kılınıyor

Antalya’nın tarihi Şehzade Korkut Camii’nde 126 yıl sonra teravih namazı kılınıyor.

Fatih Camii'ndeki Güneş Saati 550 Yıldır Namaz Vaktini Gösteriyor

Türk astronom, matematikçi ve dil bilimci Ali Kuşçu tarafından Fatih Camii'nin minare kaidesine yapılan güneş saati, 550 yıldır "duvar saati" görevi y

Peygamberimiz'in Rahmetten Uzak Olsun Dediği Üç Kişi

Ramazan, bütün hayır-hasenâtın kat kat sevapla mükâfatlandırıldığı ilâhî bir lutuf mevsimidir. İçinde bin aydan hayırlı bir Kadir gecesi bulunan Ramazân-ı Şerîf

Hırka-i Şerif 2 Yıl Aradan Sonra Yeniden Ziyarete Açıldı

Hazret-i Muhammed’in (s.a.s.) vasiyeti üzerine Veysel Karani’ye bırakılan önemli kutsal emanetlerden Hırka-i Şerif, Kovid-19 tedbirleri kapsamında 2 yıl sonra y

Suudi Arabistan’daki Ezanı Güzel Okuma Yarışması’nın birinci ve ikincisi Türkiye’den

Suudi Arabistan’da düzenlenen Kur’an-ı Kerim’i ve Ezanı Güzel Okuma Yarışması’nın ezan dalında Türkiye’den Muhsin Kara’nın birinci, Alpcan Çelik’in de ikinci ol

Şevval Umresi Tur Tarihleri ve Başlangıç Fiyatı Belli Oldu

Diyanet İşleri Başkanlığı, Şevval Umresi tur tarihleri ile başlangıç fiyatlarını açıkladı.

Ayasofya-i Kebir Camii'nin Tahrip Olan İmparator Kapısı Onarıldı

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nde, tahribatın meydana geldiği imparator kapısı, konservasyonu tamamlanarak ihya edildi.

Yozgat’ın Çamlıbel Köyünde 30 Yıldır Tek İftar Sofrası Kuruluyor

Yozgat’ın Yerköy ilçesine bağlı köyde vatandaşlar yıllardır Ramazan aylarında caminin sosyal tesisinde kurulan iftar sofrasında orucunu açıyor.

Hafız Olan Profesör, 32 Yıldır Teravih Namazlarını Hatimle Kıldırıyor

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) İlahiyat Fakültesi Kıraat Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yavuz Fırat, Kayseri'nin tarihi iki camisinde 32 yıldır hatimle teravih na

Türkiye Nüfusunun Yüzde 26,9'u Çocuk

Türkiye'nin, geçen yıl sonu itibarıyla 22 milyon 738 bin 300 olarak belirlenen çocuk nüfusu, ülke nüfusunun yüzde 26,9'unu oluşturdu.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.