HADİSLER

Sabah Namazının Sünneti ile Farzı Arasında Sağ Tarafına Yaslanmak Sünnettir

Gece namazından veya sabah namazının sünnetinden sonra sağ yanına yaslanıp yatmak vâcib midir, sünnet midir?

Peygamber Efendimiz Nasıl Uyurdu?

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz nasıl uyurdu? Peygamberimiz (s.a.s.) yatarken hangi tarafı üzerine yatardı ve hangi duayı okurdu? Peygamberimizin (s.a.s.) yatma şe

Uyku Adabı ile İlgili Hadisler

Bir Müslüman nasıl uyumalı? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz nasıl uyurdu? İslam’da uyku âdâbı ile ilgili hadisler.

Allah’a Hamdederek Başlanmayan Her Önemli İş Bereketsiz Olur

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem işin bereketi için ne söylememizi tavsiye ediyor? Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz? Hadisten çıkarmamız ger

"İçki Dolu Bardağı Alsaydın, Ümmetin Sapıklığa Düşerdi" Hadisi

Hadisi nasıl anlamalıyız? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

“Uzun Bir Süre Ailesinden Ayrı Kalan Kimse, Evine Gece Vakti Ansızın Gelmesin!” Hadisi

Yolcunun evine gündüz dönmesi, bir zorunluluk olmadıkça gece gelmemesi ile ilgili hadis-i şerif.

Peygamberimiz Yolculuktan Döndüğünde Evine Ne Zaman Girerdi?

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bir yolculuktan döndüğünde evine ne zaman girerdi ve bu uygulamasının hikmeti neydi?

Öğle Namazının Sünneti ile İlgili Hadisler

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz öğle namazını kaç rekat kılardı? Öğle namazını ilk vaktinde kılmanın fazileti nedir? Peygamberimizin (s.a.v.) öğle namazının sünnet

“Bir Kimse Cuma Günü Boy Abdesti Alarak Elinden Geldiğince Temizlenir...” Hadisi

Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

“Biriniz Cuma Namazına Gideceği Zaman Boy Abdesti Alsın” Hadisi

Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.