HADİSLER

"Kim, (Din) Kardeşinin Irz ve Namusunu Onu Gıybet Edene Karşı Savunursa, Allah da Kıyamet Günü O Kimseyi Cehennemden Korur" Hadisi

"Kim, (din) kardeşinin ırz ve namusunu onu gıybet edene karşı savunursa, Allah da kıyamet günü o kimseyi cehennemden korur" hadisinde anlatılmak isten

Her Namazın Arkasından Okunacak Dua

Peygamber Efendimizin (s.a.v), Hz. Muaz'a (r.a) öğrettiği ve terk etmemesini tavsiye ettiği, her namazın arkasından okunacak dua...

Ben Seni Allah İçin Seviyorum

Efendimiz (s.a.v) hadisi şerifinde “Din kardeşini seven kişi, ona sevdiğini bildirsin!” (Ebû Dâvûd, Edeb 113 ; Tirmizî, Zühd 54) buyuruyor. Hadisi nasıl anlamal

"Şimdi Sana Hayır Kapılarını Haber Vereyim mi?" Hadisi

"Ya Resûlallah! Beni cennete girdirecek, cehennemden uzaklaştıracak bir amel söyle bana" diyen sahabiye, Peygamberimizin (s.a.s.) "Şimdi sana hay

"Müslümanın Kanı, Namusu ve Malı Öteki Müslümana Haramdır!" Hadisi

"Her Müslümanın öteki Müslümana kanı, ırzı (namusu) ve malı haramdır!" hadisinde ne anlatılmaktadır?

Müslüman Kardeşini Ziyaret Etmenin Fazileti İle İlgili Hadis

Başka köydeki (din) kardeşini ziyâret etmek için yola çıkan adamın yolda aldığı müjde...

Müslümanların Kurtuluş Reçetesi

Kurtuluş (sebebi) nedir? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz'in dilinden Müslümanların kurtuluş reçetesi.

"Ensarı Ancak Mü’min Olan Sever, Onlara Ancak Münâfık Olan Düşmanlık Eder..." Hadisi

Ensarın fazileti nedir? Efendimiz (s.a.v) ensarın fazileti için ne buyuruyor? Dr. Murat Kaya anlatıyor...

"İnsan Sabahlayınca Bütün Organları Dile Başvurur" Hadisi

"İnsan sabahlayınca, bütün organları dile başvurur ve (âdeta ona) şöyle derler" hadisinde anlatılmak istenen nedir?

"Allah Kimi, İki Çenesi ve İki Bacağı Arasındakinin Şerrinden Korursa, O Kişi Cennete Girer" Hadisi

"Allah kimi, iki çenesi ve iki bacağı (budu) arasındakinin şerrinden korursa, o kişi cennete girer" hadisinde anlatılmak istenen nedir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.