HADİSLER

Abdesti Güzelce Almak

“Kim güzelce abdest alırsa, o kimsenin günahları tırnaklarının altına varıncaya kadar bütün vücudundan çıkar” hadisinde anlatılmak istenen nedir?

“Müminin Nuru ve Beyazlığı, Abdest Suyunun Ulaştığı Yere Kadar Varır” Hadisi

“Mü’minin nuru ve beyazlığı, abdest suyunun ulaştığı yere kadar varır” hadisinde anlatılmak istenen nedir?

Peygamberimizin Yokuş Çıkarken Allahu Ekber, Yokuştan İnerken Sübhanallah Demesinin Hikmeti

Peygamberimizin (s.a.s.) yokuş çıkarken Allahu ekber yokuştan inerken sübhanallah demesinin hikmeti nedir? Yolcunun yokuş çıkarken Allahu ekber, yokuştan inerke

“Kehf Sûresinin Başından 10 Âyet Ezberleyen Kimse Deccâlden Korunmuş Olur” Hadisi

“Kehf sûresinin başından on âyet ezberleyen kimse deccâlden korunmuş olur” hadisinde anlatılmak istenen nedir?

“Bakara Suresinin Sonundan İki Ayeti Geceleyin Okuyan Kimseye Bunlar Yeter” Hadisi

“Bakara sûresinin sonundan iki âyeti geceleyin okuyan kimseye bunlar yeter” hadisinde anlatılmak istenen nedir?

“Alan da Veren de Allah’tır” Hadisi

“Ona dön ve şunu bildir ki alan da veren de Allah’tır. Onun katında her şeyin belli bir eceli vardır. Sabretsin ve ecrini Allah’tan beklesin” hadisinde anlatılm

Ölen Kişinin Gözleri Neden Açık Kalır?

Ölen kişinin gözleri neden kapanmaz? Ölünün gözleri neden kapatılır? Ölüm anında ölünün gözlerinin açık olmasının akabinde kapatılmasının sebebi.

“Bu Duaları Bir Kimse Hastalığında Söyler de Sonra Ölürse, Cehennem Ateşi Ona Dokunmaz” Hadisi

“Bu duaları bir kimse hastalığında söyler de sonra ölürse, cehennem ateşi ona dokunmaz” hadisini nasıl anlamalıyız?

“Kabirleri Ziyaret Ediniz Çünkü Onlar Ölümü Hatırlatırlar” Hadisi

Kabirleri ziyaret etmenin hükmü ve hikmeti nedir? “Kabirleri ziyaret etmek isteyen ziyaret etsin. Çünkü kabir ziyareti bize âhireti (ölümü) hatırlatır” hadisind

“Hiçbiriniz Ölmeyi İstemesin” Hadisi

“Hiçbiriniz ölmeyi istemesin. Zira ölmeyi isteyen kimse eğer iyi biriyse, belki daha çok hayır ve iyilik yapar. Şayet kötü biriyse, olabilir ki tövbe edip Allah

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.