HADİSLER

Peygamberimiz Evde Ailesine Nasıl Yardım Ederdi?

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz evinde ailesine nasıl yardım ederdi? Peygamberimizin (s.a.s.) ev halleri ve evinde yaptığı işler.

“Medineli Bir Adamın Hizmetçisi Peygamberimizin Elinden Tutar, Onu İstediği Yere Kadar Götürürdü” Hadisi

“Medineli bir adamın hizmetçisi Hz. Peygamber’in elinden tutar, onu istediği yere kadar götürürdü” hadisini nasıl anlamalıyız?

“Peygamberimiz Çocuklara Selam Verirdi” Hadisi

Çocuklara selâm verilir mi? Peygamberimiz (s.a.s.) çocuklara neden selam verirdi? “Peygamber çocuklara selam verirdi” hadisini nasıl anlamalıyız?

“Sadaka Malı Eksiltmez” Hadisi

“Sadaka vermekle mal eksilmez. Allah Teâlâ affeden kulunun değerini artırır. Allah rızâsı için alçak gönüllü olanı Allah yüceltir” hadisini nasıl anlamalıyız?

“O Kadar Mütevâzi Olun ki Kimse Kimseye Böbürlenmesin; Kimse Kimseye Zulmetmesin” Hadisi

Tevazu ne demektir? Neden alçak gönüllü olmalıyız? “O kadar mütevâzi olun ki kimse kimseye böbürlenmesin; kimse kimseye zulmetmesin” hadisini nasıl anlamalıyız?

"Günah Olarak Kişiye Yeter" Hadisi

Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

Tevazu ile İlgili Ayet ve Hadisler

Peygamberimizin (s.a.s.) tevâzûsu nasıldı? Tevâzû ve mü’minlere kol kanat germek ile ilgili ayet ve hadisler.

“Yemek Yerken Eşinin Ağzına Verdiğin Lokmaların Mükâfatını Alacaksın...” Hadisi

Allah'ın (c.c) rızasını gözeterek yapılan harcamanın mükafatı nedir? Hadisi şerifi nasıl anlamalıyız? Hadisten çıkarmamız gereken dersler nelerdir?

Aile İçin Harcanan Paranın Fazileti İle İlgili Hadis

Aile için para harcamanın fazileti ve önemi nedir? Kişiye en çok sevap kazandıran harcama hangisidir? Hadisi şerifi nasıl anlamalı ve amel etmeliyiz?

“Cennet Size Ayakkabılarınızın Bağından Daha Yakındır. Cehennem de Öyledir” Hadisi

Cennet ve cehennem insana aynı uzaklıktadır. “Cennet size ayakkabılarınızın bağından daha yakındır. Cehennem de öyledir” hadisini nasıl anlamalıyız?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.