KUR’ÂNIMIZ

Enfâl Suresi 38. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 38. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 38. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enfâl Suresi 37. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 37. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 37. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enfâl Suresi 36. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 36. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 36. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enfâl Suresi 35. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 35. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 35. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enfâl Suresi 34. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 34. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 34. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enfâl Suresi 33. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 33. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 33. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enfâl Suresi 32. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 32. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 32. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enfâl Suresi 31. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 31. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 31. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enfâl Suresi 30. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 30. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 30. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

Enfâl Suresi 29. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri

Enfâl Suresi 29. ayeti ne anlatıyor? Enfâl Suresi 29. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.