KUR’ÂNIMIZ

Kur’ân-ı Kerîm Asıl Kalp İle Okunur

Kur’ân-ı Kerîm asıl kalp ile okunur. Kimin kalbi Cenâb-ı Hakk’a ve Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e daha çok bağlı ise, o, Kur’ân’ın esrârın

Kur'an-ı Kerim'e Hürmeten Şiiri Bırakan Şair

Cahiliye devrinde Kâbe duvarlarına asılan şiirlere verilen ad nedir? Müslüman olduktan sonra Kur'ân-ı Kerim'e hürmeten şiiri bırakan şair kimdir? İşte cevabı...

Suriyeliler'in Düzenlediği 3. Kur’ân-ı Kerim Yarışması

Suriyeliler'in kurduğu Aksa Gençlik Enstitüsü yurtiçi ve yurtdışından 1200 kişinin katıldığı 3. Kur’ân-ı Kerim yarışması düzenledi.

Yüzakı'ndan Hafızlık Merasimine Davet

Yüzakı Akmescid Öğrenci Yurdu'nda hafızlıklarını tamamlayan 90 hafız için hafızlık merasimi düzenleniyor.

Kur'ân'ın Üçte Biri Olan Sure

Ebû Hüreyre -radıyallahu anh-’ten rivayete göre, Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur: “İhlâs Sûresi, Kur’ân’ın üçte birine denktir.” [1

Kur'ân-ı Kerim'i Nasıl Okuyup Anlayabiliriz?

Bu mübarek, bereketli ve feyizli kitabın (Kur'ân'ın) anlaşılması, lafzının ihtivâ ettiği manalarının ve bu manaların altında var olan hikmetlerinin kavranabilme

Sudan'da 30 Bin Kur'ân-ı Kerim Hediye Edildi

Türkiye Diyanet Vakfı  (TDV) Sudanlı öğrencilere, "Hediyem Kur'an Olsun" projesi kapsamında 30 bin Kur'an-ı Kerim hediye edildi.

Kur'an'ı Güzel Okuma

Kur'an'ı doğru okumak kadar kıraat ile yani güzel bir ses ile okumakda bir o kadar önemlidir. Güzel bir sadâ ile okunduğu zaman insanı tefekküre sevkeden ve huz

Yusuf Sûresi Bize Ne Söyler?

Kur’an, kâinatın yaratılışından, insanların imtihanına, peygamberlerin kıssalarından, geçmiş milletlerin yaşantılarına kadar birçok meseleyi haber vererek, öğüt

Abdestsiz Kur'an Okunabilir mi?

Kur’ân-ı Kerîm’e abdestsiz dokunabilir miyiz? Abdestsizken Kur’ân okunabilir veya okutulabilir mi? Kur’ân-ı Kerîm’e karşı edep ve hürmet göstermenin ve Kur’ân i

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.