Muhabbet ve dostluk, müştereklikten kaynaklanır. Cenâb-ı Hak cömert olduğu için, kulunun da cömert olmasından hoşlanır. Öyle ki kulunun bu fazîleti hürmetine, o
Bugün tüm Türkiye'de camilerde okunan cuma hutbesinin konusu “Selâm: İslâm’ın Güven Ve Barış Çağrısı” oldu.
Kur'an'ın hangi ayetine tutunulsa, bir şahsiyet inşası süreci başlar ve rahmet insanı - rahmet toplumu olma yoluna girilir. Onun için ayet-i kerime, kişilik değ
İzmir'de naylon poşetlerin gelişi güzel atılıp doğaya zarar verdiğini gören 81 yaşındaki Mustafa Ön ve eşi 64 yaşındaki Aysel Ön, evlerinin önüne kurdukları tez
Televizyon, 1923 yılındaki icadının ardından giderek yaygınlaşıp milyonlarca insan için vazgeçilmez hale gelirken kimileri ise bu önemli iletişim aracını hayatı
Nakşîlikte sohbet ve ictimâîleşmek esastır. Bu sebeple, tek başına tenha bir yerde halvete girmek değil, zâhiren kalabalıklar içinde o
Âlimleri bekleyen en büyük tehlike, halkın itibarı karşısında şımarmak ve şöhret sevdalısı hâline dönüşmektir. Hatta bilerek ya da bilmeyerek ilahlaşma ve Rable
Allah dostlarının, insanların rûh ve kalbine tesir maksadıyla kullandıkları en mühim vâsıtalardan biri olan sohbet ve zikir meclisleri, ilâhî ra
Genç TV'nin hazırladığı "Hatırası Aziz İnsanlar" serisinde Kemalettin Altıntaş Amca'yı dinlemeye devam ediyoruz. 3. bölümünde Kemalettin Amca yine ken
Peygamber Efendimizin (s.a.v) eğitim anlayışı nasıldı? Sahabi efendilerimizi nasıl ve neye göre tayin ederdi? İşte Peygamberimizin eğitim anlayışı ve uygulama s
İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)
...Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.
“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.
İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)
Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.
Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)
Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.
Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)
Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.
İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.
İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.