HAYATIMIZ

Arkadaş Seçiminde Tek Şart

İnsanı, doğru yola da yanlış yola da götüren, ekseriyetle, beraberinde bulunup ülfet ettiği arkadaşlarıdır. Peki Arkadaş seçimi nasıl olmalı? Arkadaş seçerken n

Komşuluk Sorumluluğu

Komşu hakkı, Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimizin üzerinde ısrarla durduğu bir konudur.

Orta Yolu Tutunuz

Orta yolu tutmak, ölçülü olmak, ibadet ve taatte, hayırlı işlerde haddi aşmamaktır. Ancak, mükemmeli yakalamaya çalışmak mü’minin görevidir. Bu konudaki ölçü, s

İbadetlerin En Kolayı

Rasûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor: "İbâdetlerin en kolayını size bildireyim mi: Susmak ve iyi huylu olmak."

Müslüman İçin Fırsat Bu Fırsat!

Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor: “Kim Allâh’a ve âhiret gününe inanıyorsa ya hayır söylesin, yahut sussun (sükût etsin). Kim Allâh’a

İslam'ın Çizdiği Hayat Tarzı

Kurân-ı Kerîm'in  bazı ayetlerde “sıratı müstekim” şeklinde ifadesi İslam’ın çizdiği hayat tarzı ve hayatı okuyuş biçimi, aynı ifade güzelliği ile bize İslam’ın

Amelde En Önemli Husus!

Allah Teala Mülk Suresi’nde meâl olarak şöyle buyurmaktadır: “Hanginiz daha güzel amel yapacak diye sizi sınamak (ve bunu size göstermek) için ölümü de dirimi d

Kur'an'da İsmi Geçen Tek Kadın Kimdir?

Kur'an'da ismi geçen tek hanım kimdir? Kur'an'da isminin geçmesinin sebebi nedir? Hangi vasfına binaen böyle bir ikram söz konusudur?

Başkasının Acısını Duymak

Hz. Peygamber, aynı acı ve sevinçleri paylaşma, başkalarıyla bütünleşme hususunda insanın, özellikle de kamil bir müslümanın nasıl olması gerektiğini şöyle ifad

Kıyamet Günü Terazide En Ağır Gelecek Haslet

Güzel ahlâk, Peygamberlerin, salihlerin sıfatı ve hâlidir. Ahlâk güzelliği ise insanı Allah’a yaklaştıran ve sayısız nimetlere ulaştıran bir kapıdır.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.