HAYATIMIZ

Oturarak Su İçmekle İlgili Hadisler

Oturarak su içmek sünnet mi? Hadislerde geçen ifadelerde  ayakta su içmekle beraber Peygamber Efendimiz (s.a.v.) oturarak su içmeyi daha uygun görürdü.

İslam'a Göre Bir Arada Yaşama Kültürü

İnsanlara iyiliği emredip kötülükten alıkoyabilecek, onları incitmeyecek ve yapacakları fenalığa katlanacak kimseler için, halkla bir arada yaşamanın, cuma nama

İnsanı, Allah'tan Uzaklaştıran ve Allah'a Yaklaştıran Şeyler

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, insanı Allah Teâlâ'dan uzaklaştıran ve Allah Teâlâ'ya yaklaştıran fiilleri anlatıyor.

Çıkarırsan Nefsini Aradan Kalır Seni Yaratan

Hem Rabbi ile beraber olup hem de halka hizmet etmek gerçek manası ile kalbimizi Rabbimize ayırmakla mümkün olur. Bu sebeple insan hangi makam ve mevkide olursa

O’na Duyulan Sonsuz Muhabbet

Sahabenin Peygamber Efendimiz’e duyduğu eşsiz muhabbet göreni hayrette bırakırdı.

Dünyalık İçin Dini Kullananlar

Hak dinlerin tebliğcisi olan peygamberler ve onların gerçek varisleri, tebliğ ve irşad hizmetlerini dünyevi bir karşılık için yapmamışlar, üstelik bu yolda madd

Yalan Söylemeye Üç Yerde İzin Var

Yalan söylemek büyük günahlardan biridir. Yalan, insanlara zarar verdiği için çirkindir. Fakat onlara faydalı olmak, uğradıkları zararı ortadan kaldırmak, onlar

'esas Din İşte Budur' Dediler

Müslüman ismi, Hak’ka ve O’ndan gelene teslim olana verilen bir isimdir. İslâm gibi Hakk’ın razı olduğu yüce bir dine teslimiyete yol, imkân ve iktidar bulmak g

İslam Sadece İslam

İslam’ı, “radikal”, “siyasi”, “fundamentalist” ya da “ılımlı” diye tasnif etmek, “İslam içi” bir şey değil. Tamamı dış tanımlama. Ve bütün bunlar, İslam’a karşı

Engelleri Çalışarak Aşıyorlar

Trabzon'un Ortahisar ilçesinde Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulunca açılan kursa katılan zihinsel ve bedensel engelliler hem unutulmaya yüz tutmuş ayakka

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.