HAYATIMIZ

Allah Katında Din İslam'dır

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan ve tüm camilerde okunan bugünkü Cuma hutbesinin konusu “Allah Katında Din İslam’dır” oldu. İşte Cuma hutbesi...

Mü'minler Felâha Erdi Ayet-i Kerîmesi

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz'in “Bana on âyet indirildi ki kim bu ayetlerin muktezasında yaşarsa cennete gire

Olgun Müslümanın Vasfı

Dînî hayâtın alabildiğine zayıfladığı ve dînî ölçülere göre insanların bir hayli kusurlu bulundukları zamanlarda muhâtaba, mutasavvıfâne bir diğergâmlık, merham

Mü'minin Yiyeceği Helal Olmalı

Kul hakkı; adam öldürmek, alışverişteki hile, aldatma, işçinin ücretini vermemek ya da geciktirmek şeklinde olabilir. Bu tür kul hakkından tövbe edip kurtulabil

Zenginlikte İnfak, Fakirlikte Sabır

Hakîkî zenginliğin ölçüsü, mal çokluğu ve cüzdan kabarıklığı değil; kanaat ve gönülden infaktır. Paranın yeri gönül değil, cüzdandır!

İmanın Zirvesi

Enes  radıyallahu anh’ den rivayet edildiğine göre, Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Sizden biriniz, kendisi için arzu edip istediği şeyi, din k

İslam’da Kadının İş ve Sosyal Hayatı

İslâm, kadınların sosyal sta­tüsünde köklü değişiklikler meydana ge­tirmiştir. Peki İslam’a göre kadının iş ve sosyal hayatı nasıldır?

En Sevaplı Namazlar

Ebû Mûsâ el-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim iki serinlik namazını kılarsa, cennete

Ubeydullah Ahrâr Hazretleri’nin Hikmetli Sözleri

Ubeydullah Ahrar Hazretleri'nin hikmetli sözlerinden bazılarını derledik.

Kişiyi Cehenneme Sürükleyen Rezil Bir Günah

Asılsız, gerçeğe uymayan, doğru olmayan ve kandırmak için söylenen söz mânâsına gelen yalan; kişiyi cehenneme sürükleyen rezil bir günahtır.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.