HAYATIMIZ

Dünyanın Cazibesine Kapılmamak

İnsan dünyaya kapıldı mı, artık nereye kadar gideceğini kestirmek mümkün olmaz. Bu nimetlerin elden çıkması da onları gerektiği gibi kullanamamakla ilgilidir. Z

Yöneticilerin Uzak Durması Gereken 5 Hata

Yöneticilerin iş hayatında verimini düşüren, çalışanları ile olan ilişkilerini zayıflatan, hedef iş gücü olarak aşağı çeken ve kesinlikle uzak durması gereken b

Unutursan Unutulursun!

Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu haftanın cuma hutbesi yayımlandı. Bu haftaki cuma hutbesinin konusu “Allah’ı U

Vefaya Dair Her Şey

Vefa, insana en çok yakışan haslet. İnsan ilişkilerinde birlikteliğin ve muhabbetin en kıymetli bağı vefadır. İnsan kimlere karşı vefalı olmalıdır? Kimlerin üze

Büyük Söz Söyleme!

Müslüman mütevazı, alçak gönüllü, kardeşlerini sever ve değer verir, her işini ve sözünü ihlas ve samimiyet açısından değerlendirir, kalp kırmaz, gönül incitmez

Namaz En Çok Sana Lazım!

Namaz en çok sana lazım evlat! Dua en çok sana lazım. Sanma ki yaşlanınca durulur Allah’ın huzuruna. Sanma ki, eller titremeye başladığında duaya kalkar. Sanma

Konuşmada Dikkat Edilecek Hususlar

Konuşurken nelere dikkat etmeliyiz? Hadisler ışığında konuşma adabında dikkat edilmesi gereken hususiyetler...

Sınanmadığı Günahın Masumu Değilsin!

Günaha düşmek, her insan için muhtemel bir durumdur. Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir. Esas olan günahta ısrar etmemek ve tevbeye yönelmektir. Bu itiba

Hangi Amel Daha Faziletli?

Ashâb-ı kirâm (radıyallâhu anhüm) zaman zaman Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) Efendimize, hangi amelin daha fazîletli oluğunu sorarlardı. O da soranı

Her Seviyede Hakikati Söyleyebilmek

İslâm davetçilerinin, her seviyede üzerine düşeni yapması, Allah’a karşı mesûliyetleri gereğidir. Muhatabın, bu tavsiye ve uyarıları dikkate almayabileceği kana

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.