HAYATIMIZ

Emanet Şuuru Nasıl Oluşiturulmalı?

Emânetin değersizleştirildiği bir zamanda yaşıyoruz. Emânete karşı hassasiyetimizi yitirdiğimiz ve bu şuurdan gitgide uzaklaştığımız bir zaman dilimindeyiz. Hâl

Allah'la Aramızı Güzelleştiren Vesile

Bir insan bize bir şey ikram ettiğinde, ona teşekkür eder, gücümüz nisbetinde biz de ona ikramda bulunmaya çalışırız. Cenâb-ı Hak, “Hâdî” sıfatını bizim üzerimi

Emaneti Kim Koruyacak?

Canımız bir emânettir; her türlü kötü alışkanlıklardan muhafaza etmeli, sağlığımızı en güzel şekilde korumalıyız. Ruh dünyamızın tekâmülü için mânevi gıdaları a

Akşama Kadar Helalinden Ekmeğini Arıyor

Niğde'de, annesinin sanayide hazırlattığı el arabasıyla 30 yıldır semt pazarlarında taşımacılık yapan Mehmet Emin Karaca, kazandığı parayla aile bütçesine katkı

38 Yıldır Cama Sanat Üflüyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı cam üfleme sanatçısı Harun Veysel Gümüş, cama 38 yıldır ateş ve sabırla şekil veriyor.

Kargoya Terör Takibi Yapılacak

Kargonun bomba ve uyuşturucu gönderiminde kullanılacağı istihbaratıyla harekete geçen hükümet, posta hizmetlerine terör ayarı getirdi. Posta gönderiminde kimlik

Tasavvuf Yolunun Düstûru 'el Kârda Gönül Yârda'

Mânevî terbiyenin en mühim gâyelerinden biri “el kârda gönül Yâr'da” düstûrunu kazandırmaktır. Bu düstur sadece ibadetler esnâsında değil, dünya ile meşgûliyett

Son Nefeste Aşk

Ölüm ânı ve akabinde yaşananlar herkes için farklı farklı tecellî etse de, ölümün belki de en güzel hâlini yaşayanlardır: Allah dostları…

Gülümseyen ve Gülümseten Rehber İnsan

Gül ve çiçek manzaraları, en haşin ve nâdân bir insanı bile tebessüm ettirir. Onun için, insanlara rehberlik yapan ve sohbet eden kişiler de böyle gül tabiatlı

Mutsuzluk Sendromu Nedir?

Mutsuzluk sendromu nedir? Mutsuzluk sendromunun sebepleri ve etkileri nelerdir? Aslında mutlu olmak için birçok sebebimiz var ama biz bunlardan bi haber miyiz?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.