Hizmet

İslam'ın Değiştirdiği İnsanlar

Her fikir manzûmesinin ana gâye ve iddiâsı, insanı yükseltmek ve insânî münasebetlere bir seviye kazandırmaktır. Fakat hiçbir beşerî sistem, bu gâyeyi gerçekleş

Yüksek Mertebelere Ulaştıran Hizmet

Abdullah Dehlevî Hazretleri, hizmetin ehemmiyet ve faydalarından bahsederek şöyle buyururdu:

İslam’da Tebliğin Önemi

İslam’ı anlatmanın, Kur'an eğitimi vermenin yasak olduğu dönemlerde Anadolu’yu köy köy gezen ve İslam’ı anlatan nice yiğit, cesur hoca ve alimler bir kez daha d

Hüdayi Vakfı'ndan Filipinler İçin Acil Yardım Çağrısı

Hüdayi Vakfı 22 Aralık'tan bu yana Filipinler'de meydana gelen sel felaketi için acil yardım çağrısında bulundu.

İnsanların En Hayırlısı

İnsanlar Cenâb-ı Hak nazarında üç gruptur. Peki üç grup insan arasında en kıymetlisi hangisidir? İnsanlar hangi kıstasa göre ayrılıyor?

Hayra ve Hizmete Koşanlar

Hayra ve hizmete koşan insanlar; îcâb ettiğinde fedâkârlıklarda bulunur, yârdan, anadan, serden geçerler. Gurbet yollarına düşerler. Peygamberimiz (s.a.v) gibi

İslam'da Sınırı Olmayan Hizmet

İslâm’ı yaşama ve yaşatma gayretleri, bir başka ifadeyle, Allah yolunda can ve malla hizmet etmek; diğer bazı ibâdetler gibi, hududu tayin edilmiş bir vazife de

Hizmet Ederken Dikkat Edilecek Dokuz Husus

Cenâb-ı Hak, sâlih müminler hakkında âyet-i kerîmede: “…Onlar hayırda birbirleriyle yarışırlar.” (Âl-i İmrân, 114) buyurmaktadır. Sâlih müminlerin, bu hayır yar

Paylaşmayı Özendiren Örnek Öğrenciler

Kocaeli Üniversitesi bünyesinde bu yıl başlatılan "Gardırop" projesi, yardıma muhtaç öğrencilere yerinde ulaşmanın yanı sıra paylaşım kültürünü güçlendirmeyi am

Hizmet Aşkı Nedir? Hizmet Aşkı Nasıl Olur?

Ubeydullah Ahrar Hazretleri’nin hikâyesi, hizmet söz konusu olduğunda, parasızlığı bahane eden fakirlere, vakitsizliği bahane eden zenginlere güzel bir ders nit

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.