Hizmet

Gençleri Hayra Nasıl Teşvik Ederiz?

Gençleri hizmetin içine sokmak ve onları hizmette sebatkâr kılmak, yaptıklarını görmek ve takdir etmekle olur. “Yapıyorsa kendine yapıyor” anlayışı ile onlara i

Suriyeli Yetimlere Sıcak Yuva Kuruldu

Sağlık Mensupları Dayanışma, Toplum Sağlığı ve Çevreyi Koruma Derneği (Sağlık-Der), Suriye'deki iç savaşta babalarını kaybeden çocukların barınması için Kilis't

Gerçek Müslümanın Günahkâra Bakışı

İnsana İslâmî ölçüler içerisinde bakmak, onun günahlarla kirlenmiş durumundan ziyâde aslına îtibar ve iltifat etmeyi gerektirir.

Hüdayi Vakfı Yardımları Arakan'a Ulaştı

Hüdayi Vakfı, bağışçılarının da destekleriyle “ARAKAN” başlığıyla topladığı yardımları Bangladeş’teki kamplarda bulunan Arakanlı müslümanlara ulaştırıyor.

Her Gün Sevap İşleyen Zât

Büyükler, “hizmetin büyüğü küçüğü olmaz” diyerek, her hizmetin hakikatte büyük olduğuna işaret etmişlerdir. Zira Hakk’ın rızasının hangi amelde gerçekleşeceği b

Hüdayi Vakfı'ndan Arakan İçin Yardım Kampanyası

Hüdayi Vakfı'ndan Arakan'daki mazlum ve muhtaçlar için sms ve online bağış ile yardım kampanyası...

23 Yıl Sonra Çocuk Mercanlı'da Kurban Sevinci

Azerbaycan'a ait olmasına rağmen, işgalci Ermeni ordusunun saldırıları nedeniyle 23 yıldır ulaşımda sorunlar yaşanan Çocuk Mercanlı köyünün kaderi, 2 Nisan 2016

İslam’da İdareci Nasıl Olmalı?

İnsanlar toplum hâlinde yaşarlar ve bu toplulukların nizamı için içlerinden bir kısmının idareci olması îcâb eder. Peki İslam'da bir idareci nelerden mes'ul ve

Hayır İşlerinde Nefsin Hilesi

İnsan, nefsin hilelerine karşı uyanık olmaz ise Allah için yaptığını zannettiği hayır ve ibâdetlerde bile aldananlardan olur. Herkes bir şeyle itibar toplarken,

Hüdâyi’de Burslu İslami İlimler Eğitimi

Hüdâyî İlahiyat Halkaları yeni dönem başvuruları başladı! Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı bünyesinde hizmet veren Hüdâyî İlahiyat Halkaları, Arapça ve İslami ilimler e

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.