Hizmet

Peygamberimiz'i Öldürmeye Gelen Sahabe

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) öldürmeye gelip iman eden sahabenin hikâyesi...

Affede Affede Affolabiliriz

Cenâb-ı Hak “İçinizden fazîletli ve servet sahibi kimseler, akrabâya, yoksullara, Allah yolunda göç edenlere (mallarından) vermeyeceklerine dâir yemin etmesinle

Kalpleri Fethetmenin Yolu

Dî­nin zâ­hi­rî kıs­mı akıl­la; bâ­tı­nî ve de­rû­nî kıs­mı, yani özü ise gö­nül­le te­lâk­kî edi­lir ve öğ­re­ti­lir. İn­san­la­rı ter­bi­ye, sevk ve idâ­re­de

Sâlih Zatlar İnsandan Ümit Kesmez

Güzel ahlâkın hizmette ne büyük bir tesir husûle getirdiğini gösteren şu misâl, ne kadar da ib­ret­li­ktir.

Ruhumuzu Olgunlaştıran Özellik

Kâ­mil bir mü’min, gö­nül in­sa­nı­dır. Mer­ha­met ve di­ğer­gâm­lık, onun en be­lir­gin vas­fı ve ta­bi­at-i as­li­ye­si­dir. Mer­ha­met, mü’minin kal­bin­de h

Hizmet Ehlinin Sıfatları

Tarih bo­yun­ca sâ­lih zât­lar, üs­tün ka­rak­ter ve şah­si­yet­le­riyle ce­mi­yet­te­ki mâ­ne­vî can­lı­lı­ğı ve İs­lâm’ın hay­si­yet ve vakârını ayak­ta tut­m

Örnek Alınacak İnsanlar

Hiz­met eh­li, her şey­den ön­ce et­ra­fı­na sağ­lam bir ka­rak­ter ser­gi­le­ye­bil­me­li­dir. Zira in­san­lar, sağ­lam ka­rak­ter­li, va­kar­lı, ör­nek şah­si

Hizmette İhlasın En Büyük Nişânesi

İh­lâs, hiz­me­tin en mühim sıhhat şart­ıdır. İh­lâ­sın ol­du­ğu yer­de tef­ri­ka, ben­lik ve ih­ti­ras­lar kay­bo­lur. Böy­le­ce nef­se pay çı­kar­ma yo­lu tı­

İmam Hatip Liselerinde Bir İlk!

Millî Eğitim Bakanlığı, tarihinde bir ilk uygulama ile sanat ve mûsikî alanında özgün bir çalışmaya imza atıyor. 2016-2017 eğitim öğretim yılından itibaren İsta

Gerçek Hizmet Ehli Olabilmek İçin...

İh­lâs ve is­ti­kâ­met, hiz­met eh­li­nin vaz­ge­çil­mez iki te­mel vas­fı ol­ma­lı­dır. Makbûl bir hizmette ni­yet, Ce­nâb-ı Hakk’ın rı­zâsını ka­zan­mak­tan i

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.