Hizmet

Kâmil Bir Mü'minin Vasıfları

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in şahsında kâmil bir müminin vasıfları nelerdir?

100 Bin Sahabe Hayatını Hizmete Adadı

Peygamber Efendimiz'in (s.a.v.) Ve­dâ Hac­cı’nda takrîben yüz yir­mi bin sa­hâ­bî mev­cut­tu. Bun­lar­dan yüz ­bi­nin üze­rin­de­ki sa­hâ­bî, dün­ya­nın muh­te­

Allah Dostunun Hizmeti Sarhoşu Uyandırdı!

İn­san da Ha­ce­rü’l-Es­ved gi­bi cen­net­ten çık­ma­dır. İş­le­di­ği gü­nah­lar­la ne de­re­ce­de dü­şer­se düş­sün, onun özün­de­ki de­ğer bâ­kî­dir. Bu sebep

Hizmet Nedir? Hizmetin Tanımı

Hizmet, Cenâb-ı Hakk’ın biz kullarını mes’ûl kıldığı ictimâî bir kulluk vazifesidir. Mü’minin hayâtı, mahlûkâta hizmetle mânâ derinliği, bereket ve ulviyet kaza

Sosyal Medyayı İyilik Aracına Dönüştürdüler

Sosyal medyada, yardımseverlerle ihtiyaç sahiplerini bir araya getiren topluluk, grup ve hesaplar, binlerce insana yardım eli uzatılmasını sağlayarak dayanışma

Hüdayi Vakfı 40 Ülkeye Kurbanlarınızı Ulaştırıyor

Hüdayi Vakfı 40 ülkede kurban faaliyetleri gerçekleştiriyor. Kurban bağışlarınızı mazlum ve muhtaçlara 40 ülkede ulaştırıyor...

Güneşe Benzeyen İnsanlar

Güneş için ısıtmamak nasıl imkânsız ise, yüksek ruhlar için de insanlara acımamak, onlara hizmetten kaçınmak, ıztırap ve çileler karşısında duygusuz kalmak ve e

Hizmet Edenlerin Bilmediği Sır

Kâmil bir îmânın ilk meyvesi merhamet, onun en bâriz tezâhürü de Allah rızâsı için mahlûkâta “hizmet”tir.

Nimete Değil Gönderene Nazar Et!

Mü’min, güç ve kud­re­tin an­cak Allah’tan ol­du­ğu­na ina­na­rak, hiz­met­ler­de­ki ba­şa­rı­sın­dan do­la­yı nef­si­ne bir pay çı­kar­ma­ma­lı­dır. Hat­tâ Ce­

Hüdâyi Bülteni’nin 10. Sayısı Çıktı!

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı’nın kurban faaliyetlerinin anlatıldığı Hüdâyi Bülteni 10. sayısı yayınlandı. Hüdâyi Bülteni’nin "Kurban Özel" sayısında  “Hakk’a Boyun

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.