HİZMET

Osmanlı’nın Namaz Vakıfları

Günümüzde devletin ve mahallî idarelerin ülkenin imarı için gösterdiği çabayı geçmiş asırlarda Osmanlı vakıf sistemi icra etmiştir. Bu sebeple Osmanlı medeniyet

Güneşe Benzeyen İnsanlar

Güneş için ısıtmamak nasıl imkânsız ise, yüksek ruhlar için de insanlara acımamak, onlara hizmetten kaçınmak, ıztırap ve çileler karşısında duygusuz kalmak ve e

Hizmet Edenlerin Bilmediği Sır

Kâmil bir îmânın ilk meyvesi merhamet, onun en bâriz tezâhürü de Allah rızâsı için mahlûkâta “hizmet”tir.

Nimete Değil Gönderene Nazar Et!

Mü’min, güç ve kud­re­tin an­cak Allah’tan ol­du­ğu­na ina­na­rak, hiz­met­ler­de­ki ba­şa­rı­sın­dan do­la­yı nef­si­ne bir pay çı­kar­ma­ma­lı­dır. Hat­tâ Ce­

Böyle Cömert İnsan Görülmedi

Cömertlikte en üstün insan: Allah’ın son elçisi: Hz. Muhammed’in (s.a.v.) hayatından infak örnekleri...

Hüdâyi Bülteni’nin 10. Sayısı Çıktı!

Aziz Mahmud Hüdâyi Vakfı’nın kurban faaliyetlerinin anlatıldığı Hüdâyi Bülteni 10. sayısı yayınlandı. Hüdâyi Bülteni’nin "Kurban Özel" sayısında  “Hakk’a Boyun

Gönül Alan Sadaka

Sadaka cesedine faide verecekse güzel söz de ruhuna faide verir. Cesedine faide verirken eğer ruhu ve gönlü incinirse maksud olan rıza ve insana memnuniyet vere

Resulullah'ın Yanında Hizmet Eden Sahabeler

Hizmet, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’i ken­disi­ne lâyıkıyla ör­nek alabilen her mü’minin ha­yat tarzı ol­muştur. Tabiî ki bu bahtiyar ins

Hüdayi Vakfı 2018 Kurban Hizmetleri

Hüdayi Vakfı'nın 2018 kurban faaliyetleri hakkında Serdar Eryılmaz ile konuştuk. Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı, hayırsever vatandaşları dünyanın dört bir köşesinde y

Hizmetin En Önemli Gayesi

Hizmette bulunanların gönülleri, feyz ve rûhâniyetle dolu olmalıdır. Gönül ufkumuzun inkişâfı, ancak mânevî gıdalarla mümkündür. Bu olgunluğun neticesinde ise a

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.