HİZMET

Gerçek İnfak

Gerçek infak nasıl olur?

Vakıfların Kuruluş Amacı

Vakıfların asıl kuruluş gayesi nedir?

Osmanlı’da Vakıf Misafirhanesi Kuralları

Cemiyeti bir şefkat ağı gibi bürüyen bütün vakıflar, gerçekte Müslümanların ortaya çıkarıp geliştirdiği örnek bir insan tipiyle, insanlığa sunulan huzur ve mutl

Kapısından Girenin Çıkmak İstemediği Hastane

“Allah kimseyi hastane köşelerine düşürmesin” sözü oldukça sık kullanılan bir deyim. Peki kapısından girenin çıkmak istemediği bir hastane var denilse ne düşünü

Dünyaya Ait İki Kıymetli Varlık

Dünyayı âhirete hazırlık mekânı, âhireti de bu dünyanın devamı kabûl eden İslâm, bu iki âlem arasında beden-rûh, madde-mânâ bakımından en güzel ve mükemmel deng

Hüdayi Vakfı'ndan Gazze'ye Kış Yardımları

Hüdayi Vakfı tarafından Gazze'ye yapılan kış yardımları yetim çocukların yüzünü güldürüyor.

Kağıt Toplayarak Cami Yapımına Katkı Verdiler

Kayseri'de matbaacıların bulunduğu bölgede yapımına 3 yıl önce başlanan 2 bin kişilik caminin inşaatı, atık kağıtların toplanıp geri dönüşüm fabrikalarına satıl

Kocaman Bir Yürekte Açılan Kapı

Nice büyük hayırlar, çok miktarda malı mülkü olanlar tarafından değil, kocaman bir yüreğe, samimi bir adanmışlığa sahip, fedakâr öncülerin liderliğinde gerçekle

Bir Milyon Kur'an-ı Kerim Bağışı

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfınca başlatılan "Hediyem Kur'an Olsun" kampanyası kapsamında 16 dilde hazırlanan yüz binlerce Kur'an-ı Kerim, A

Kimsesizlerin Kimsesi

Gönülde îman ve niyet varsa, hizmete bir şekilde imkân ve fırsat da var demektir. Bu itibarla hizmet ve infak varlık yokluk meselesi değil bir gönü meselesidir.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.