HİZMET

En Çok Nerede Aceleci Olmak Gerek?

Her işimizi ağırbaşlılık içinde yapmamızı emreden ve kendisi de bu şekilde yapan Peygamber Efendimiz (s.a.v) müslümanlardan hangi konuda aceleci olmalarını iste

Afrika'yı Saran Açlık Krizleri

IOM, Afrika'nın 4 ülkesinde 20 milyon kişinin karşı karşıya olduğu açlık tehdidi için uluslararası topluma harekete geçme çağrısında bulundu.

Dillerde Türkiye Duası, Akıllarda Suriye Özgürlüğü

Sağlık hizmetleri ve eğitim imkanlarıyla modern yerleşime dönüştürülen kamplarda kalan Suriyeliler, yardımları nedeniyle dillerinden Türkiye'ye duaları eksik et

Osmanlı’da Vakıflar ve Vakıf Medeniyeti

Erkam Radyo'da İstanbul'un Sırları adıyla program yapan İstanbul Seyyahı Fahri Sarrafoğlu Muhterem Osman Nuri Topbaş Hocaefendi ile Osmanlı’da Vakıflar ve Vakıf

Gizli Verilen Nâfile Sadakanın Fazileti

Osmanlı ülkesi, vakıf müesseselerinin yaygınlığı ve yarışırcasına yapılan hayır-hasenat sâyesinde âdeta dilencisiz bir ülke hâline gelmiştir. Öyle zamanlar olmu

Zeynelâbidîn Hazretleri’nin Sadaka Hassâsiyeti

İnfâk etmenin güzel bir örneğini veren Zeynelâbidîn Hazretleri’nin sadaka hassâsiyeti...

Hayır İşlerinde Yarışın!

Hayırlı bir işe niyetlendiğimiz vakit onu en hızlı şekilde yapma gayreti içinde olmalıyız. Çünkü şeytan geçen her an biraz rehavet verir, niyetini zedeler ve ge

Türkiye'de Binlerce Yabancı Öğrenciye Din Eğitimi Veriliyor

Diyanet İşleri Başkanlığı, yaklaşık 100 ülkeden gelen binlerce öğrenciye ilahiyat, imam hatip ve Kur'an eğitimi veriyor.

Allah'a Ne Zaman Şükredeceğiz?

Allah'a ne zaman bir kul olacağız? Sözde değil, bir fiil yaşayarak, yaşatarak ve anlatarak. Bizlere bir ömür bahşeden ve sayısız nimetler ile onurlandıran Rabbi

İnsan Neden Pişmanlık Duyar?

Peygamber Efendimiz, eldeki zamanın kıymetini bilip hayırda yarışmayı teşvik eder ve ashâbına tavsiyelerde bulunurdu.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.