HİZMET

Bır In­sa­na Ya­pı­la­bı­le­cek En Bü­yük Hız­met

Bir in­sa­na ya­pı­la­bi­le­cek en bü­yük hiz­met, onun ebe­dî is­tik­bâ­li­ni ka­zan­ma­sı­na yar­dım­cı ol­mak­tır. Bu­nun yo­lu da onu is­ti­kâ­met üze­re bi

28 Yeni İmam Hatip Lisesi Yapılıyor

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), valiliklerce teklif edilerek isimleri konulan 28 Anadolu imam hatip lisesinin yeni eğitim öğretim yılında açılmasına vize verdi.

Bunları Yapmak Da "israf"

İs­ra­f, sa­de­ce elde­ki mal ve mül­kü çar­çur et­mek şek­lin­de anlaşılmamalıdır. Âyet-i ke­rî­melerde buyrulan; “Allah is­raf eden­le­ri sev­mez!..”[1] îkâ­z

Hacı Bayram'da Bir Dergâh

1980'li yıllarda Ankara Hacı Bayram Camiî yakınında Rahmetli Dr. Emin Acar beyin muayenehanesi aynı zamanda bir dergâh gibiydi. Her seviyeden muhabbet sevdalısı

En Hayırlı Eğitim

İnsanoğluna yapılabilecek hizmetlerin en kıymetlisi, onun ebedî saâdet ve selâmetini temin edecek olan hizmetlerdir. Bunların en yücesi olan îlâ-yı kelimetullâh

İdarecilere Kolay Yol

Hiz­met in­sa­nı, en­gin gö­rüş­lü ve firâsetli ol­ma­lı­, gön­lü ve ak­lı ba­sî­ret nûruyla aydınlanmalıdır. Mu­hab­be­tin­de ve buğ­zun­da, il­ti­fa­tın­da ve

Süleymaniye Camiî'nin Bilinmeyen Hikâyesi

Cenâb-ı Hak, niyeti hâlis olanın, azını çok eyler. Küçücük bir hayrı sebebiyle kulunu büyük mükâfatlara nâil kılar. Bunun içindir ki ihlâsla verilen bir dirhem,

Allah'a Borç Vermek İster Misiniz?

Bize emânet olarak verilen bu beden, can ve mal, elimizde ebedî kalacak değildir. Muhakkak birgün âniden hepsi ile vedâlaşacağız ve her şey mülkün gerçek sahibi

İstiğnâ Nedir? İstiğnâ Düsturu Nasıl Olmalıdır?

İstiğnâ, ham hüviyetten kurtulup kemâle eren sâlih ve sâdıkların kalbî bir vasfıdır. Gönül zenginliği ile eldekine kanaat ederek, daha fazlasına tenezzül göster

Ümmetin En Çok İhtiyaç Duyduğu Şey: Diğergâmlık

Yaratılmışların hiçbiri, sehâvet, infak ve îsârda, Rasûl-i Ekrem -sallâllâhu aleyhi ve sellem- ile kıyaslanamaz. O, cömertliğin her çeşidinin en üst seviyesinde

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.