HİZMET

Şeytanın En Çok Uğraştığı İnsan

Hırsızların, eskici dükkânlarını değil de ekseriyetle kuyumcu dükkânlarını soymak istemeleri gibi, şey­tan ve ave­ne­si de, Allah yolunda hizmet ve gayret edenl

Her Şey Bir Tas Çorba İle Başladı

Aziz Mahmud Hüdai Hazretlerinin ziyarete gelenlere bir tas çorba vermek için 1985 yılında kurulan Hüdai Vakfı, Türk cumhuriyetlerinden, Afrika’ya, Suriye’den Tü

'yaradandan Ötürü Yaradılanı Sevme'nin Sırrı

Kalp, ilâhî feyizlerle hâllenince, on­da Hâ­lık’tan ötü­rü mah­lû­kâ­ta hiz­met ar­zu­su do­ğar. Dost­lu­ğun mer­ke­zi­ne Allah ve Ra­sû­lü’nü yer­leş­ti­ren­le

Türk Kızılayı 148 Yaşında

Mecruhin ve Marza-yı Askeriyeye İmdat ve Muavenet Cemiyeti olarak 11 Haziran 1868'de kurulan Türk Kızılayı, 148. kuruluş yıl dönümünü kutluyor.

Lider Eğitim Yaz Okulları Başlıyor

Lider Eğitim Gençlik Ve Spor Kulübü Derneği Gençlik Gelişim Merkezleri'nin düzenlediği yaz okulları başlıyor.

İnsan Niçin Yaratılmıştır?

En güzel şekilde yaratılıp mükerrem kılınan ve Cenâb-ı Hakk’ın pek çok lûtuflarına mazhar olan insanın bu dünyadaki asıl vazifesi nedir? Ondan ne beklenmektedir

Gıpta Edilecek Kardeşlik

Hu­zey­fe -radıyallâhu anh-’ın an­lat­tı­ğı şu hâ­di­se, as­hâ­bın kardeşlik ve di­ğer­gâm­lı­k seviyesini gös­ter­me­si ba­kı­mın­dan ne ka­dar câ­lib-i dik­ka

Askıda 'iyilik' Var

Edirne'de bir market işletmecisi, asırlık ahi geleneğini de yaşatmak amacıyla "askıda ekmek, askıda süt" tarzı kampanyaların kapsamını genişletti. İhtiyacı olan

Dünyaya "hüdâyi Sofrası" Kuruluyor

Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Ramazan ayı boyunca gönüllülerinden gelen iftar bağışlarını dünyanın dört bir yanında ihtiyaç sahibi insanlarla paylaşmaya devam ediyo

Mazeret Üretmeden Canla Başla Hizmet Ettiler

Haz­ret-i Pey­gam­ber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’i se­vip O’nun mu­hab­be­ti­ne lâ­yık ola­bil­me­miz için de, di­li­mi­zin salevât-ı şerîfe ile ıs­lak, kalb

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.