İbadet Hayatımız

Mazluma Yardım ve Zâlime Boykot

Müslüman zor durumdaki Müslüman kardeşine karşı nasıl bir tutum içinde olmalıdır? Kafire, zalime karşı nasıl bir duruş sergilemelidir?

Mazluma Yardım ve Zâlime Boykot

Müslüman zor durumdaki Müslüman kardeşine karşı nasıl bir tutum içinde olmalıdır? Kafire, zalime karşı nasıl bir duruş sergilemelidir?

Âdâb ve Erkânıyla Cuma Namazı

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Âdâb ve Erkânıyla Cuma Namazı” başlığıyla yayınlandı.

Sabrı Olmayanın Hikmete Vukûfu Da Yoktur

Sabrın önemi ve fazileti nedir? Sabır ile ilgili ibretlik bir hadise ve çıkarmamız gereken dersler...

Başkalarını Suçlamadan Önce Kendimizi Mıuhasebe Etmeliyiz

Müslüman kardeşlerimizi eleştirmeden, suçlamadan önce kendimizi muhasebe ediyor muyuz? Halimizi samimiyetle ve adil bir şekilde tefekkür ediyor muyuz? Şeyh Sâdî

İslâm İnsanı Muhafaza Eder

Geçtiğimiz ay yaşanan ve haberlere konu olan elîm hâdiseler, gençliğin içine düşürüldüğü cendereyi gözler önüne seriyor. Cânîler, katiller, psikopatlar aramızda

Allah Katında Kimin Ne Olduğunu Ancak Allah Bilir

Din kardeşlerimize karşı sû-i zanda bulunmanın önemi nedir? Hüsn-ü zandan neden kaçınmalıyız? Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu hususta nasıl uyarıyor? Hüsn-i zan

Dünya Hayatının Ahiret Hayatı Karşısındaki Hiçliği

Ebedî hayatın saâdet üzere mi yoksa felâket üzere mi yaşanacağı, bu kısacık dünya hayatında yapılanlarla şekillenecektir fakat bizler bu dengeyi nasıl korumalıy

Her Canın Dokunulmazlığı Vardır

Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanan bu haftaki cuma hutbesi “Her Canın Dokunulmazlığı Vardır” başlığıyla yayınlandı.

Çocuğa İbadet Alışkanlığı Nasıl Kazandırılır?

İslam, yalnızlığı ve tek başınalığı neden kabul etmez? Anne ve babanın namaz kılmasının önemi nedir ve çocuğun ibadet alışkanlığı kazanmasına ne gibi katkıları

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.