İbadet Hayatımız

Fâni Dünya Sadece Bir İstasyondur!

İnsan, rûhu itibariyle de Allâh’a mensuptur. Dolayısıyla kulluğunu unutan, yani nisyana düşen her kalbin tedâvîsi, rûhun mensûb olduğu Rabbini çokça zikretmekti

Bütün Hislerin Temelindeki Ölçü "allah Rızası"dır!

Allâh’ı ve O’nun sevdiklerini sevmek kadar, O’nun sevmediklerinden kalben uzaklaşmak da, îmânın bir sıhhat şartıdır.

Gençler Sabah Namazında Buluştu

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın Camiler Haftası teması arasında yer alan "Geç gelme genç gel" çağrısına cevap veren gençler, Türkiye'nin birçok yerinde belirlenen

Tişörtünde Ne Yazdığını Biliyor Musun?

Diyanet İşleri Başkanlığı, İngilizce yazılı ve baskılı tişörtleri markaja aldı. Nedeni ise anlamını bilmeden bu tişörtleri giyen gençlerin camiye gelmesi...

Boğaziçi Üniversitesi'nde 'mescit' Açıldı

Boğaziçi Üniversitesi’nde öğretim üyeleri ve öğrencilerin yıllardır süren mücadelesi sonuç verdi. Üniversite yönetimi, kampüs içinde ‘ibadet odası’ adıyla mesci

Misvağın Müthiş Sırrı

Hadis-i şeriflerde kullanılması çokça tavsiye edilen misvak, Doğu Afrika'dan, Hindistan'a kadar uzanan bölgelerde yetişen step bitkisi bol, iktisatlı, pratik, k

Müslüman Neden Umutlu Olmalı?

Nureddin Yıldız Hoca, bu ay Altınoluk Dergisi’nde Mü’minlerin ‘Umut Hakkı’nı kaleme aldığı yazısında “Bugüne ve yarına umutla bakma hakkı, yeryüzü toprağına ima

İgeder Yarıyıl Tatilinde Kutsal Topraklara Çağırıyor!

İGEDER (İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği) muallimler için yarıyıl tatilinde Umre organizasyonu gerçekleştiriyor. 25 Ocak - 05 Şubat 2015 tarihleri arasında

İmam Sabah Namazına Gelenlere İkram Veriyor

Anadolu insanının ruhunu anlatan güzel, örnek bir uygulama Balıkesir'in Erdek ilçesinde gerçekleşti. Bir imamın vatandaşların sabah namazına katılımını artırmak

Peygamberimizin Bizlere Bıraktığı İki Önemli Şey

Muhterem Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin, Şebnem Dergisi'nin Aralık sayısında yayımlanan makalesini istifadelerinize sunuyoruz.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.