İHSAN

Mü'minin Musibetler Karşısındaki Sabrı Nasıl Olmalı?

Müʼmin, musîbetlerin bütün şiddetiyle gelip çattığı anda nasıl davranmalı? Sabrın önemini belirten kıymetli bir delildir ki Cenab-ı Hakk, sabır kahramanı Eyüp -

Kişiyi Cehenneme Sürükleyen Rezil Bir Günah

Asılsız, gerçeğe uymayan, doğru olmayan ve kandırmak için söylenen söz mânâsına gelen yalan; kişiyi cehenneme sürükleyen rezil bir günahtır.

Şükür En Büyük Nimettir

Allâh’a verdiği sayısız nîmetleri için şükrederek O’nun rızâsını tahsîle çalışmak dururken, rızka takılıp Rezzâk’ı unutmak kadar büyük bir gaflet olamaz. Çünkü

Şeyhi Olmayanın Şeyhi Şeytan mıdır?

İman-ı kâmile sahip olabilmek için tasavvuf eğitimi zorunlu mudur? Tasavvufî çevrelerde nakledilen: “Şeyhi olmayanın şeyhi şeytandır” sözü şöyle anlaşılmalıdır:

Kimlere Şehit Denilebilir?

Hadis-i şeriflerde yer aldığı itibariyle; kimlere şehit denilebilir?

Para Takvadan Uzaklaştırır mı?

Para, müslümanı takvâdan uzaklaştırıp, gaflete yönlendirir mi? Paradan uzak durmak mı gerekir? Altınoluk Dergisi'nde yapılan röportajda Osman Nuri Topbaş Hocaef

Suyu 'hayat Kaynağı' Yapan Sır Nedir?

Cenâb-ı Hak, hayâtiyet sahibi her şeyi su ile yarattığını bildirir. Peki suyu bu denli önemli kılan sır nedir?

Tasavvuf Nedir?

Tasavvufu, Cenab-ı Hakk'ı kalben tanıyabilme sanatı olarak açıklayan Osman Nûri Topbaş Hocaefendi, 9 maddede tasavvufu anlatıyor.

Rahat ve Huzura Kavuşmak Kazançlı Çıkmak İsteyen?

Konuştuklarımızdan dolayı hesaba çekileceğiz? Belki iyi belki kötü ama Peygamber Efendimiz (s.a.v) insanları cehenneme en çok götürenin dilimiz olduğunu söylüyo

Ashâb-ı Kirâm’ın Züht Hayatı

Zühd, dünyaya lâyıkından fazla değer vermeme, rağbet etmeme, kanaatkâr olma, her türlü dünyevîve, nefsânî zevke karşı koyarak kendini ibadete vermektir. Lâkin z

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.